AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
Geçtiğimiz hafta oldukça haraketli bir zaman dilimi yaşadık. Bir gece yarısı Akçaabat’ın tam da ortasında bir bilinçli Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı Atatürk büstüne çıkıp eline aldığı balyozla oradaki anıtı yıkmaya çalıştı.
Akçaabat ilçesi o kadar sahipsiz ve zavallı durumdaki görüntülerden izlediğimiz bu şahsın rahat tavırları şehirde güvenliğin sıfır olduğunun açık göstergesi olmuştur.
Şehirde bu eylemimde bir basitleştirme çabası hakimdir ki, o da ayrı bir durum.
Şimdi sizlerde diyeceksiniz “Yahu Emniyet Müdürlüğü denen bir yerimiz yok ki, ilçede polis, asker ve bekçi gezsin? Ne diyeyim, sizler de haklısınız derim.
Akçaabat’ın siyasetçilerinin tamamı oturdukları koltukları dostlar alışverişte görsün diye kapladıkları için bu şehre hâlâ bir Emniyet Müdürlüğü binası ve hâlâ bir Adliye binası yapamadılar.
Ama tabii makam arabası çok önemli. Ama tabii etkinlikler önemli. Ama tabii kongreler çok önemli.
Bu eylemcinin yaptığı ilk saldırısı değildi elbette. Bu eylemi özellikle CHP açısından çok önemli kılan şey yakında kongre olacak olmasıdır. Yoksa CHP Akçaabat İlçe Başkanlığı’nın bu ve benzeri konulara eğilim göstermesi, 4 yıldır görevde olan ilçe başkanlarının mizacı değil sanırım.
Nasıl olsun ki? Seçimlerde 341 sandığa sahip çıkmaktan aciz olan bir yönetim anlayışının Akçaabat’ta 40 bini aşkın gençten nasıl haberi olsun?
Eee kongre takvimi gelmişken bazı medyatik parlamalar da hiç fena olmazdı değil mi?
Diğer siyasi partilerin de bu konuya çok eğilimi, ilgisi olmadı. Cılız birkaç açıklama hariç tepki koyan yok gibi.
Ahh Akçaabat, vah Akçaabat…
Bir de olayı tersten düşünün. Bir cemaat ya da bir tarikatın olduğu yere bu ve benzeri saldırılar olmuş olsaydı sanırım sokağa dökülürdü o sokakta olmayan güruh.
Bu arada kınama mesajlarına bakarken “herhalde CHP en az 5 bin kişiyle bir eylem yapar” dedim. Öyle olay büyük. Sanırım 50 kişi vardı alanda. O da Trabzon il örgütü sağ olsun, onlar katılım sağladı.
Yani diyeceğim, uzaktan bakıldığında başka bir gözün diyeceğini buradan yazayım. Sanki muhalefet de iktidar tarafından dizayn edilmiş. Sessizlik ilkesini şiar edinmiş.
Aynı sessizliği Belediye Meclisi’nde de gözlemliyoruz. Tuncay Demirci hariç CHP’li meclis üyeleri fıkra anlatıp kahkaha tufanı koparmaya gelmiş gibiler. İktidar meclis üyelerinden muhalefet şerhi koyanlara bile destek olmaktan acizler.
Yazık oluyor bu şehre yazık...
Toplumsal hadiselerde ortada yoksun. Güvenlik zafiyeti var; tek bir açıklaman yok. Adliye binası yılan hikayesine döndü, sende yine ses yok. Kamu binaları şehrin merkezini boşaltıyor, haberin yok. Üniversite var hâlâ hukuk fakültesi burada değil, tek satırın yok.
Eee nasıl olacak bu iş?
Biz yani ben iktidarı eleştiriyorum da siz sütten çıkmış ak kaşık mısınız? Siz neredesiniz?
İktidarları çalıştıran muhalefettir. Akçaabat’ta muhalefette de iktidar...
Kalın sağlıcakla.
