Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 11.07.2023 11:55

SORUN


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

 

Akçaabat'ta en büyük sorunlardan biri gurbetçilerin de gelmesiyle trafik olmuştur. Trafik sorununun çözülebilmesi için dünden bugüne açılabilecek çokça alternatif yol vardı fakat yaz ayına kalması sorunları işin içinden çıkılamaz hale getirdi.

Biz bu sorunlarla yeni karşılaşmıyoruz elbette. Örneğin; Haçkalı Baba Kavşağı’nın çok saçma sapan bir noktaya yapılması ve bunu da Akçaabat’ın siyasilerinin sahiplenmesi çok ilginçti. Aradan 2 yıl geçti bir eski Bakanımız geldi, “Kardeşim bu ne saçma yol?” dedi ve şimdiki haline getirdi. Olması gereken bu muydu? Elbette değil ama kısa vadeli çözüm bu şekilde olmalıydı. Trafik çok da iyi akıyor şimdi. En azından Trabzon istikametine dönecek olanlar Nihat Usta Kavşağı’nı doldurup trafiği bir sonraki ışıkta kilitlemiyor.

Elbette trafik derken şehirlerarası yoldan bahsetmiyordum ne zaman başında.

Devlet Su işleri Genel Müdürlüğünün Akçaabat’taki projeleri maalesef ağır aksak işliyor. Düşünün, şehrin içerisinde bir köprü yapacaksınız ve bu aylarca sürüyor. Eski Milli eğitim Müdürlüğü’nün bulunduğu alandaki bağlantı yolundan bahsediyorum. Elbette bu sorun, mevcut alanın Akçaabat’ın merkezi olmasından ötürü Akçaabat siyasetini de yakından ilgilendiriyor. Savunmak bağlamlı yazmıyorum ama sanırım bu sorun sadece muhalefetteki birkaç meclis üyesini ve sadece Başkan’ı ilgilendiriyormuş gibi siyaseten kimse sahip çıkmıyor buna. Olan elbette Akçaabat’a oluyor, olan elbette bu şehirde yaşamaya ve para kazanmaya çalışan insanlara oluyor. Elbette bu sorunlar çözülebilir sorunlar lakin çok geç kalınmış. Doğalgaz meselesinde olduğu gibi.

Bu arada tekrar yazayım eski Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Serkan Özdemir'in bana hâlâ bir takım elbise ve bir ayakkabı borcu var.

Hülasa diyecek olduğum Akçaabat şantiye yerine dönmüş durumda. Her köşesinde bir inşaat her köşesinde farklı bir tadilat ve tamirat çalışması var. Evet, bu özlediğimiz ve beklediğimiz bir çalışma performansı ama söylediğim gibi geç kaldık ve sorun oldu tüm şehre.

Mesela Akçaabat Belediyesi'nin önü mevcut sistemde yapılması gereken ilk yerlerden biriydi. Elbette orada taksi durakları ve depolama alanları var. Bunların da bir şehir estetiği açısından tamamen kaldırılması tarafındayım ben. Lakin bir şeyi kaldırdığınızda onu nereye koyacak olduğunuzla ilgili bir projeniz de olmalı. Maalesef şimdilik gözükmüyor böyle şeyler.

Akçaabat dediğinizde ortalama 150 bin nüfusun yaşadığı ve Doğu Karadeniz'in en büyük ilçelerinden biri akla geliyor lakin şehir maalesef keşmekeş. Helim Topal Sokağı’nın açılması ile elbette bir rahatlama yaşandı. Umut ediyoruz bu inşaat işleri bir an önce biter.

Yaşadığım küçük Balkan şehirlerinde bile bir inşaatın başlama ve bitiş süreleri belliydi. Evet bizde de belli fakat uyan da yok yaptırımı da.

Akçaabat'ın en önemli sorunlarından bir tanesi de artık zuhur etmeye başladı: Emniyet ve Adliye binaları. Diyeceksiniz ki tekrara mı düşüyorsun; bunu birkaç hafta önce yazmıştın. Evet, Akçaabat’ın en büyük sorunlarını her hafta artık kaleme almaya devam edeceğim. Düşünün şehrin güvenliğini, şehrin adaletine sağlayan insanlar şehirde Emniyet Müdürlüğü binasının olmadığını, Adliye binasının sıkış tıkış bir yerde olduğunu görünce gelmekten vazgeçiyorlar. Bu sorun değil midir?

Bizlerin sorunu sadece bir imar durumu alabilmek, kat durumunu ayarlayabilmek ya da yaylada yapılan küçük bir barakayı yıkmak ya da ona izin vermek değildir. Bizim öyle büyük sorunlarımız var. Küçük sorunları dile getirip büyük sorunlardan kaçmak o sorunların hallolduğu anlamına gelmiyor. Hülasa diyecek olduğum Akçaabat’ın bir an önce bu inşaat vaziyetinden kurtulması icap ediyor.

Geçtiğimiz hafta hacılarımız geldi. Akçaabat Belediye Meclisi üyelerinden ayın İsmet Kırali'ye hayırlı olsun ziyaretine gittik. Epey de keyifli oldu. Sonrasında il dışına çıktığım için diğer hacılara hoş geldin ziyaretinde bulunamadım. Buradan hepsine hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum.

Kalın sağlıcakla...