Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 22.03.2024 16:50

HEDİYELEŞMEK

“Veren el alan elden üstündür.” Hediyeleşmek bana büyüdüğüm evde öğretildi. Yeni doğan bebekler için bile hediyeler önceden hazırlanır, evimize gelmeleri beklenirdi.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 

Kırk uçurmak, günümüzde pek uyulması mümkün olmasa da yeni doğan bebek ve annesi 40 gün evden çıkarılmaz ve 40. günün sonun da yıkanıp, paklanıp kuranlar eşliğinde bebek ve anne kırklanarak ertesi gün için hazırlanırlardı. Kırklanan bebek ve annesi 40 günlük olduklarını belli etmek için önceliği aile büyükleri olmak koşuluyla yakınlarına ziyarete giderlerdi. Gidilen evlerde coşkuyla karşılanan bebek ve annesine bir dizi geleneksel adetler uygulanırdı. Bu seremoni ev halkı ve bebeğin annesi için büyük bir neşe kaynağı olurdu.

Evin annesi, her 40 uçurmaya gelen veya evlerine ilk kez gelecek bebekler için birkaç parça hediye hazırlardı.  Öncelikle bebeğin başına un serpilerek, “bereketli olsun” denirdi. Ardından bebeğin kundağına veya pusetinin içerisine en az iki adet yumurta koyulurdu. Yumurtalar yerine koyulurken. “Aç kalmasın” dileklerinde bulunmak da ihmal edilmezdi.  Ardından bebek için hazırlanan patik, yelek, hırka gibi eşyalardan oluşan hediye paketi bebeğin annesine verilir “güle güle büyüt” denirdi.

Yeni doğum yapanlara verildiği gibi evlenecek olanlar, yeni ev alanlar, araba alanlar ve işe girenler için de hediyeler hazırlanırdı. Ayrıca her önemli günün arifesinde de o günün anlamına uygun olarak hediyeler hazırlanarak sahiplerine ulaştırılırdı.

Benim en çok hediye vermeyi sevdiğim anlar, kandil ve bayramlarda verilen hediyeler olurdu. Kandillerde aile büyükleri başta olmak üzere mahalle ve apartman komşularımıza yaşlıların ihtiyaçları doğrultusunda hediyeler bir gün önceden paketlenir ve kandil akşamının sabahında sahiplerine ulaşırdı. Ninelere yaşmak, namaz elbisesi veya terlik alınırken, dedelere ise tesbih, takke veya mest alınırdı. Yaşlılar bu hediyeleri gördüklerinde bol bol duacı olarak teşekkür ederlerdi. 

Bayram için hazırlanan lokumlu mendiller ve yanına konulan yaşlara uygun paralar yine arife gününden hazırlanırdı.

Okullar açıldığında ilkokula başlayacak olan çocukların yanı sıra bir üst sınıfa gidecek olan çocuklar için de ihtiyaca yönelik hediyelikler hazırlanırdı.

Ayrıca bir eve davetli gidiliyorsa, el boş gidilmezdi. Yeni tanıştığımız ve evlerine ilk defa gidilecek olanlar için çiçek götürmek uygun olurdu. 

Hediyeleşmenin kıymetini hediye veren bilir. Rabbimizin biz kullarına hediye ettiği hayatlarımızı en güzel şekilde yaşıyor olmamız Allah’ın takdirini kazanmamıza sebep olur.

Hediye vererek karşı tarafı düşündüğümüzü gösterirken aynı zamanda da kendimizi iyileştirmiş oluyoruz. Çünkü mutluluk bulaşıcıdır. 

Mutlu ve sağlıklı günler dilerim.