Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 16.02.2024 14:15

SEVGİLİ ANNEM

Bu Haftaki yazımı 14 Şubat Sevgililer Günü’nü, annemin aramızdan ayrılışının yıl dönümü olan 15 Şubat gününe bağlayan gecede kaleme alıyorum.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 

Bu iki tarih benim için hem sevgiyi hem sevgiliyi, anne sevgisini ve anne acısını hatırlatan tarihler. Şu an çok daha iyi anlıyorum ki benim dünyadaki ilk sevgilim annemmiş. Sevgili Perihan Korkmaz.

Benim annemin bizden ayrılış tarihi olan 15 Şubat’ı hiç unutmuyorum ama ben de hangi yıl olduğu yok. Kaç yıl oldu saymadım ama her yıl aynı günde hep aynı acıyı duyuyorum içimde; o yüzden kaç yıl olursa olsun, ben annemi her yıl yeniden kaybediyorum her 15 Şubat günü.

15 Şubat tarihleri kendimi bildim bileli evimizde hep anne acısını ve anmasını hatırlatıyor. Nasıl mı? Benim Peri annem de kendi annesi Nezire Hafız’ı -anneannemi- bir 15 Şubat günü kaybetmiş. Bu yüzden her 15 Şubat günü çocukluğumdan bu yana hep aynı hazırlıklar yapılır bizim ailemizde.

Şubat ayının gelmesiyle birlikte düşünceler başlar bu yıl annemizi nasıl analım diye. Annem hayattayken kendi annesine layık bir anma tasarlamanın buruk heyecanını yaşardı. Şimdi de bizler de aynı buruk düşünceler var. Biz yedi kardeştik. Dört abim, iki ablam vardı. Şimdiyse, benim deyişimle bu fani dünyada üç bacı kaldık. Dokuz kişilik güzel bir aileden kala kala üç kişi kaldık. Öyle zor ki, bu duyguyu yaşamayana anlatamam, Allah da yaşatmasın inşallah. Yılın neredeyse her ayında bir kayıp gizli, 9 Ocak, 15 Şubat, 7 ve 18 Nisan, 9 Haziran ve 31 Ağustos bu tarihler bizim çekirdek ailemize ait olanlar. Daha ne fidanlar ne sabiler koyduk toprak altına. 7 ve 22 Ekim, 28 Aralık. Ölüm var kardeşim, hem de öyle yakınımızda ki, ensemizde her daim nefesi. Hiçbir şeyi ertelemeyin, hele hele sevginizi söylemeyi, birlikte vakit geçirmenin fırsatını hiç es geçmeyin.

Bizim ailemizde doğum ve ölüm tarihlerine ayrı bir önem verilir. Çocukluğumdan hatırladığım kadarıyla, 15 Şubat sabahları hummalı bir telaş vardır evimizde. Bir hafta öncesinden başlanan temizliklerin son rötuşları yapılır, evin salonuna (misafir odası) büyük bir yer yatağı serilir, bu yatağın üzerine bembeyaz çarşaflar ve bu yatağa oturacak misafirlerin dizlerine örtmeleri için yine beyaz kenarları el işi dantellerle süslü çarşaflar serilir. Bu düzeneğe de Kelime-i Tevhid yatağı denirdi. 

Konukların oturacakları yerler hazırlandıktan sonra mutfaktaki hazırlıklar tamamlanmaya başlanır. Konuklara ikram edilecek olan ikramlıklar da büyük bir titizlikle hazırlanır ve Kelime-i Tevhid tabağı denilen tabakların içerisine mutlaka ve mutlaka peynirli ve kıymalı su böreği, zeytinyağlı yaprak sarma, küçük küçük ev köfteleri, tatlı ve tuzlu kurabiye çeşitleri, yeşil ve siyah zeytin, kaşar-tulum ve beyaz peynir çeşitleri ile ballı tatlı ile evde kavrulmuş un helvası konularak ikram edilirdi.

Konuklar yerlerine yerleştikten sonra hafız hanımın düzenlemesi ile insanın içerisine huzur ve ahenk katan o güzel “Lâ İlâhe İllallah” nidaları duyulmaya başlardı. En çok hoşuma giden ve benim de katılabildiğim bu ayin hiç bitmesin isterdim. Hafız hanımın ilahilerle, Yasin-i Şerif’lerle zenginleştirdiği bu güzel günün sonunda mutlaka herkes birbirine hayır dua eder ve ev sahibinin niyetinin kabulü için de üç İhlas bir Elham okunarak sona gelinirdi.

Annemi kaybedene kadar evimizdeki bu güzel olay benim için sadece Kur'an-ı Kerim okunan ve ölmüşlerimize dua edilen bir gün olmaktan ileri gitmezdi. 

Canım annem, tanıdığım en hanımefendi kadın, sabırlı, naif, mütevazı, sevecen, kanaatkâr, dürüst, samimi, yardımsever ve her ne olursa olsun sonuna kadar sessizliğini korumasını bilen, çocukla çocuk olan, büyükle büyük olan örnek insan.

Seni çok özlüyorum, özlüyoruz. İyi ki benim annem olmuşsun da bana neyin iyi neyin kötü olduğunu, örnek insan davranışlarını ve saygının sevgiden önce gelmesiyle ilişkilerin daha güvenilir olacağını öğretmişsin.

Nur gölünde yat. Yüce Rabbim seni cennetinde ağırlasın inşallah. Her yıl bir kez daha bizden ayrılıyorsun, daha dün ölmüş gibisin.

Sevgili okurlarım, ölmüşlerinize Allah rahmet, sizlere de serin sabırlar dilerim.