|
||
![]() |
EVDE KALANLARA SELAM | |
Mehmet Salih KÖSE | ||
mskose@gmail.com | ||
EVDE KALANLARA SELAM Yine aynı gün. Yine içimizde korku. Bir yanımız umut. İnsan bu anlarda çocuklar gibi gökyüzüne dokunmak istiyor; ama kollarımız kısa. Önümüzü çıkıyor camlar, pencereler. Güneşi uzaktan seyrediyoruz. Balkondan gülümsüyoruz, doğaya güneş olduğu kadar ısıtmıyor içimizi. Gözümüzü korkuyla kapatıyoruz, açıyoruz; boş caddeler ve sokaklar. İçimizde korku ile umudun savaşı. Hüznü yenmek için ya şarkıya ya duaya ya şiire sarılıyoruz. Bu günler tesadüf değil. Bir sebebi olmalı. Bakın Can Yücel şöyle diyor: “Farkında olmalı insan... / Kendisinin, hayatın, olayların, / Gidişatın farkında olmalı / Farkı fark etmeli, fark ettiğin de / Fark ettirmemeli bazen...” Şiir böyle devam ediyor. Sonrası ise şu şekilde: “Ömür dediğin üç gündür. / Dün geldi geçti, yarın meçhuldür. / O halde ömür dediğin bir gündür. / O da bugündür.” Doğru değil mi? Her sabah yeni bir umutla doğmuyor mu güneş? Bu günlerde bahar acaba neyin müjdesini veriyor bizlere? Düşünmek mi? Korku mu? Umut mu? Yoksa bir şeyleri eksik yaptık mı? Öyle ya dışarıda dizilmiş çiçekler, bahar senfonisi söylerken, sen evdesin. Belki de bu duygu özgürlüğün ne demek olduğunu anlaman için. Hadi çıkalım yollara desem korkuyorsun gelemezsin, çıkamazsın. Ama evdeyiz kaybetmemek ve kazanmak, sevdiklerimizle ileride ele ele tutuşmak için. Gelecek baharlar için; susar bekleriz evde. Ne diyordu Nazım; “Lahana, otomobil, veba mikrobu ve yıldız / Hep hısım akrabayız. / ... / Bu haşmetli ailede varız da düşünebilmekteyiz.” İnsan; insanı, dostunu böyle zor günlerde tanır. Birisinin samimi ilgisini değil; biraz bizlerden mesafeli duruşunu bekliyoruz. Buna da sevginin uzaktan etkisi diyebiliriz. “Beni gençliğim korur” sözüne sakın aldanma. Sadece şuna kendini konsantre et. Bulutların arkasından güneş mutlaka bir gün görünür. Ailelerin birbirinden mesafeli durma şekli, yeni bir yaşam biçimi. Alışmak gerekir. Sahillerde, villalarda görmüşsünüzdür: “Dikkat köpek var.” Ne yaparsınız o evin bahçesinden uzak durursun. İşte öyle bir şey. Sağlıkçılar söylüyor anlayın işte: “Dikkat sokaklarda virüs var.” Bir iki hafta sabredin çıkmayın... Dünya bir sahnedir. Kadınlar, erkekler, çocuklar olur. Bu sahnede virüs de vardır, mikrop da. Girer çıkarsın. Ama haa... Virüse yaklaşma, bulaşma, Çekersin, yanarsın. Sen odanda yaşama bağlanırken çok çabuk gelir geçer zaman. Hayat herkese mutlaka bir şans verir. Yanlış yapmazsan düşmezsin. Bazen yalnızlık da güzeldir. Yaşadığın anın kıymetini bilesin. Nasıl diyordu Cahit Sıtkı Tarancı: “Koskoca Tanrı gökler ardında, / Beyler, paşalar saltanatında, / Birçok sefalet katında, / Mecnun'u Leyla'sı vuslatında, / Kim yalnız değil ki hayatında? / Ya ölüler serviler altında?” Sonra da bir başka şiirinde Cahit Sıtkı; “Yaşım ilerledikçe daha iyi anlıyorum / Ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün. / Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum, / Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün; / Şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün. / Yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum.” İnsana ömür bazen bir gün gibi gelir. Zaman olur bir ömür tüketirsin bakarsın o da yetmez. İnsan bu ne istemez ki. Sessizliğin boyunca ne vazgeç ne de kendinden geç Pusulan hem umuda yönelik olsun. Yaşamak olsun. Bomboş bir evdeyim zannetme. Dön, içindeki aynaya bak. Yaşama sevinci doğsun içinize her sabah. Her sorunu halletmenin bir yolu vardır. Bak toplum oy çokluğu ile bu virüs yenilecek dedi. Sağ olsun sağlıkçılar. Yeter ki sen de benim gibi evde kal. Son söz de şu TV'lere. Çaresizin ve hastanın aradığı çenesi kuvvetli doktorlar değil, işini doğru yapan sağlık çalışanlarıdır. İnsanlar evde; yapacaksanız doğru program yapın. Geçen akşam TRT 'de “Benim Adım Melek” dizisindeki gibi bir saat “ölüm, cenaze, mezarlık” işlemeyin, işin kolayına kaçmayın. Bu kadar vergi alıyorsunuz. İnsanlar evde kalmış, yaşama sevinci veren konuları bulun ve ekrana getirin. Eskileri tekrar tekrar etmeyin. Er veya geç, birlikte bu mikrobu yeneceğiz. Sonra da başımıza musallat edenlerin peşine düşeceğiz. “Neyleyim gönlümce değil bu olup bitenler.” Biz evde kaldık. Ey bahar erik ağaçları gelinliğini çıkardığı gün sana geleceğiz. Ama adın “bahar” değil “yaz” yazılacak. Evde kalanlara kucak dolusu selam. |
||
Etiketler: EVDE, KALANLARA, SELAM, |
|