AKÇAABAT’TAN
Cengiz Bölükbaşı
SPOR VE SİYASET
“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim” demiş Mustafa Kemal Atatürk. Lakin sporculara imkân sağlamayan yöneticilere ne demiş, onu hiç araştırmadık.
Hanımefendiler beyefendiler!.. Bu hafta Akçaabat’ın inatla bitirilmeye çalışılan spor hayatından birkaç şey paylaşacağım sizlerle.
Akçaabat Fatih Stadı’nın yıkılması gündeme gelince, o dönemde bu işi eleştirmeye başlayanlara, tabiri caizse bölücü, yıkıcı, şehrin önünü tıkamaya çalışan kimse diye bakıldı ve neredeyse hedef gösterme yapıldı.
Düşünün ki binlerce müsabakanın yapıldığı, yüzlerce törene ev sahipliği yapmış Akçaabat’ın spor incisi stadı yıkıldı ve hemen bitişiğinde Akçaabat’ın tek nizami kapalı spor salonu da kurban edildi siyasetin iğrenç yüzüne.
Tütünspor Kulübü’ne yönetim kurulu üyesi olduktan sonra bu işin sadece siyasilerde bitmediğini, aslında sorunun spor camiasından da kaynakladığını daha net gördüm
Düşünün ki, bir kişinin çıkarı söz konusu olduğunda yanına aldığı iki ya da üç kişi koca camiayı zan altında bırakır duruma gelebiliyormuş.
Zamanında aynısı oldu. Fatih Stadı yıkılırken bu şehirde özde kanaat önderlerinden birkaç tanesi bu işe sahip çıktığı için toplumu sesiz hale getirdi.
Çünkü bizler bireyciyiz maalesef.
Aynı senaryo şimdiki atletizm sahasının olduğu yerde yaşandı.
O sahalar da yıkılırken bazı siyasiler namus şeref sözü vermişlerdi, burada daha iyileri yapılacak diye.
Lakin amatör takımlar ortada kaldı.
Bir dostumun bana “yahu sana ne, bak sen kazancına” diye çıkışması ise toplum olarak spora bakış açımızın özeti gibiydi.
Elbette işime bakarım. Gazeteciliğimin yanında bir de hukukçu kimliğim var. Yani paraysa bizde kardeşim. Yap işini, al paranı, git tatile. Peki, onlarca çocuk bu şehirde spor yapamazsa ne olur 20 yıl sonra?
Dur, ben söyleyeyim. Şehirde çeteleşme, gayri meşru işler artar.
Neden? Çünkü o genç enerjisini bir şekilde boşaltmak isteyecek. Peki bunu nasıl yapacak?
O çok zengin ama spora şeytan işi olarak bakan abiler, arabalarına binerken elinde uyuşturucu madde olan bir gençle karşı karşıya kalınca bu amatör spor kulüplerinin ne olduğunu anlayacaklar.
İşte biz de iş işten geçmeden bu kadar çabayı sarf ediyoruz.
Bir karşılık beklemeden.
Onun için her zümre elini taşın altına koymalıdır.
Bu arada son kalan sahalar da yıkılırken Spor Lisesi inşaatının orada ve hâlâ projesi dahi ortada olmayan iki adet saha yapılacak ve sezona yetişecekti.
Sözler öyleydi.
Şimdi oradan geliyorum ki hâlâ dolgusu bitmemiş.
Amatör spor kulüplerine de “bakın başınızın çaresine” denilmiş ve denmekte. Bu işler böyle olmaz beyler. Silkenin ve kendinize gelin.
BU ŞEHİRDE YAŞAYAN 50 BİN GENÇ VAR...