KÖŞE BUCAK
Mehmet Salih KÖSE
Eğitim Uzmanı
BU HAFTA TÜM ALKIŞLAR BAŞKAN ZORLUOĞLU’NA
İki üç hafta önce başladı bende dertlenmeler. Sosyal medyada ve bu gazete köşesinde yazdım. Uyuyanlar uyansın diye yaptım bunu ama bazıları anlık gürültü sandı, geçer diye düşündü. Ama bana inananlar da oldu. Mesela eski Trabzon İl Kültür Müdürümüz Sayın İsmail Kansız yazımı Son Nokta Gazetesi’ndeki köşesinde yayınladı. Kendisine teşekkür ediyorum. Müdürüm kültürü, sanatı ve turizmi önemser ve iyi bilir.
Geçtiğimiz haftanın son mesai gününde eski Mersin Gazinosu’nun akıbetini belirleyecek toplantının karar masasındaydım. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı geldi. Kısa ve öz konuştu, “Mersin'deki TİSKİ'nin o arazisi üzerinde düşündük ve araştırdık. Tarihi geçmişini incelettik. Mahkeme kararlarını irdeledik. Nihayet karar verdik. Mersin sahildeki o arazi satılmayacak "dedi. Sebebini de açıkladı: “Biz burasının özelliğini bilmiyorduk. En doğru kararı şimdi verdik. Satmaktan vazgeçtik. Bakacağız ve Belediyemize sosyal alan olarak tahsis edip, çay bahçesi ve plaj olarak düzenleyeceğiz. Mersin Halkının ve Akçaabat halkının hizmetine sunacağız. En doğru karar da budur. Kimse de bu kararımızdan siyasi bir beklenti içine girmesin.”
Bu sözleri duyunca sanki içime bir şeyler oldu. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Ama gözümden iki üç yaş da damladı. Benim için duygusal bir andı o an ve heyecanla, “Sayın Başkan bu kararınızı yürekten alkışlıyorum.” dedim ve alkışladım. Bu haftaki tüm alkışlarım bu kararı veren Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Murat Zorluoğlu başkana, çıkarsız methüsenalar da. Çünkü yanlış karardan dönmek erdemliliğini gösterdi.
Neden mutlu olduğumu soracaksınız mutlaka. Bunun iki sebebi var.
Birincisi, bu satışı ilk defa ben duydum ve yazdım. Yeni Haber Gazetesi’ndeki köşemde işledim. Yukarıda yazdığım gibi İsmail Kansız arkadaşım da sağ olsun yazdığıma köşesinde yer verdi. Bu satış konusunu iki hafta işledim. Sonra Mersin halkı duyarlılıkla ve kararlıkla kamuoyu oluşturdu. Trabzon yerel basını işledi. Konu ulusal basına da intikal etti. Sonuç; işte karar ve benim alkışlarım Sayın Başkan’a.
İkinci sebep de bazın insanların zaman zaman sordukları “Kent Konseyleri ne yapar?” sorusuna en güzel cevabın verilmesi. İşte yaptıklarımızdan dördüncü örnek: Mersin Gazinosu yeri halkın hizmetine sunulacak. Bu çalışmanın karşılığında Kent Konseyi Başkanı olarak mükafat bekliyor muyuz? Hayır. Yaptığımız görevden maaş alıyor muyuz? Hayır. Bazı sivil toplumları gibi maaşlı çalışmayan, kentimizin sorunlarını dile getirip dikkat edilmesin sağlayan ve hemşehrilik bilinci içinde kendi imkanları çerçevesinde çalışan bir konsey. Tamamen gönüllülük esası ile kentin birliğini sağlamaya çalışan sivil toplum örgütlerinin üstlerinde bir konsey. Öyle fotoğrafta görülmek, öne çıkmak gibi bir amaç yok. Siyaset üstü bir oluşum. Her ne kadar bazı eksikliği olsa da.
Bu arada bazı insanlara da sitemim var. Kendi mekanlarında uzanmış uyumuşlar. İşlerinin peşinde koşarken umursamaz bakıyorlardı bizlere. Onlar, hep boşluk kollayıp insanları hep başka sahillere sürüklediler. Bizlerin sesini pek de önemsemediler.
Ama kent konseyleri karalarını takip eden ve destekleyenler de var. Ayrıca duyarlı ve kent konsey kararlarına saygı duyan Başkan Murat Zorluoğlu son noktayı koydu: “Bu satıştan vazgeçtik. Satışı durdurduk. O alanı düzenleyerek halkın hizmetine sunacağız.”
İşte örnek yerel yöneticilik bu. Bu tavır, bu karar tüm Türkiye'ye örnek olmalı. Bir daha alkışlar başkana gitsin. Hem benden hem de siyasi düşünmeyen sizlerden. Doğru yapanı, düşüneni alkışlamak gerekir. Bizim düşünce tarzımız yanlışı eleştirmek, doğruyu alkışlamak.
Benim için en güzel gün ve en güzel an. Yeter ki siyasi düşünmeden isteklerinizi, dertlenmelerinizi götürün. Dinliyor bu başkan. Hukuksal ve halk yararına göre karar veriyor. Zannetmeyin bu kararın arkasında siyasi bir düşünce var. Bu karardan siyasal bir beklentide de bulunmasın hiç kimse. Başkan dinliyor ve araştırıyor, halkı için doğru kararlar veriyor. Ama nafile, boş işleri de götürmeyin artık.
Başkan’a o denizdeki kayaların hikâyelerini de anlattım. Pür dikkat dinledi. Sonra bu kültüre uygun düzenlemeler yapmalı, gerekirse o zeytin ağaçlarını yerlerine dikmeliyiz. Bundan güzel bir düşünce olur mu? Halkın sesine kulak veriyor. Kaç belediye başkanı bu şekilde hareket ediyor? Bu sebeple bu hafta alkışlar Sayın Başkan’a dedim.
Mersin halkı, yürek yürek sevinin. Sesimizi ve sesinizi duyan bir başkanınız var. Sakın bu karardan kimse siyasi rant devşirmeye kalkmasın. Sorarlar adama bu konuyu dile getiren insan yazmasa, gündem oluşturmasa kim duyar kim anlardı? Böyle insanı dinleyen, konuşturan olayları analiz eden ve hukuksal sistem içinde değerlendiren bir başkan olmasa böyle bir kararı kim alırdı?
Burada adı anılmayan isimsiz kişilere de teşekkürler: Mersin Muhtarı Mustafa Yılmaz, eski Mersin Belediye Başkanı Hasan Ali Çanakçı ve Akçaabat Belediye Başkanı Osman Ekim, Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi Emre Akgün. Kent Konseyi Genel Sekreteri Recep Şen. Tabii en büyük alkış böyle bir karar verdi diye Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı’na. Eh biraz da kendime, yüzüm kızarak yazayım müsaade ederseniz.
Unutmayın “gökten daha geniştir insanın beyni”, ne cevherler fark edilmeyen beyinlerden çıkar. Mesela tutundular mavi renklere Trabzonlular, açıldılar ülkelere. Bu sene çekecektir Trabzon'a insanları. Yoksa işi bitmiş limandaki kalbe kim dokunur? Mesele toplumsal dertlerle dertlenmektir. Maskelenmiş dünyanın altında gerçek dünyayı görmektir. Zor şeyler samimi duygularla kesinlikle birlikte çözülür. Bazen bakarsın küçük şeyler bile umursamazsan dert olur. Küçük şeylere boş şey deme. İleride dert olur, zaman alır. Bazı insanlar vardır. Dünyada gamsız yaşarlar. Sonra dönerler geriye yaptıklarına kızar, küçük hatalarına şaşarlar. Yanlıştan dönmek erdemdir.
Toplantıda gördüm. Güzel şeylere imza attı diye bir hoş ışık vardı gözlerinde Sayın Başkan’ın. Benimse mutluluk gözyaşlarım aktı durdu önüme. Bu kararı aldınız ya teşekkürler, teşekkürler. Torunlarımız seni hatırlayacak o mavi sularda yüzerken. Biz de hikayenizi anlatırız yıldızlara, martılara gün sönerken. Gençler oturur şarkılarını söyler o kıyılarda. Gözleri yol alır denize doğru.
En güzel gün bugündü. Başlamasına vesile olduk. Her ne kadar şimdi ortaya çıksa da sahte kahramanlar bilin ki yukarıda Allah var. Böyle düşünceli, halkını dinleyen bir Başkan varsa biraz da bizler kadrini bilmeliyiz. Teşekkürler Başkan. Teşekkürler bu konuda olumlu yorum yapanlar. Teşekkürler Mersin halkı. Bugün ben de bir teşekkür aldım Mersin’den bir telefonla. O'na da teşekkürler. Bir teşekkürler de beni satış konusuna uyaran, ismi bende saklı, gizli kahramana. Derler ki gazeteci kaynağını söylemez. Gerçi ben gazeteci değilim. Kaynak yaz derse ileride o ismi de yazarım.
Hepinize mutlu bir hafta. Ömrümüz yeterse belki gelecek sene yudumlarız Mersin Çay Bahçesi’nde çayımızı dostlarla.