GÖRMEYEN GÖZ
Şu karşıki dağın heybetini görüyor musunuz? Harika öyle değil mi?
Nerede? Hangi dağ?
Şu çiçeğin rengine bakar mısınız? Allah ne güzellikler yaratıyor.
Ne, hangi çiçek, ne rengi?
Şu doğanın güzelliğine bakar mısınız?
Ne, hangi doğa?
Haksınız beyefendi/hanımefendi benimkisi boş konuşmak...
Yukardaki diyalogla son zamanlarda o kadar fazla karşılaşıyorum ki kendimden şüphe duymaya başladım. Sanırım bir asabiye doktoruna gözükmek artık şart oldu.
Ya da bu gözü görmezleri bir an önce göz doktoruna sonra da vicdan doktoruna getirmek şart oldu.
Elbette bahsettiğim Akçaabat’ın özelinde şehrin ileri gelenlerinin, durumu sohbetler içinde nasıl anlattıklarıdır.
Çok enteresan bulurdum böyle yaklaşımları. Lakin artık ben de sanırım onlar gibi duyarsız olmaya mı başladım ne. Ben de sanırım normalleştiriyorum durumu ama onların normalleştirdiği kadar olamıyor maalesef.
Yetkin etkin ve bir o kadar sorumlu kişilere anlatıyorum “Yaa bunlara takılma” deyip başlıyorlar genel siyasetin aslında” DIJ GÜŞLER” tarafından nasıl ekonomimize darbe yapmaya çalıştığını...
Yani açıkçası kafa bulmaya başlıyorlar; beceriksizliğini anlatmamak için. Yaptığı işe saygısı yok, keyfe keder yorum yapıp işin içinden sıyrılmaya çalışıyor bir bakıma.
Akçaabat’ın yol sorunu var; sor ona, yok der.
Ekonomi kötü; sor ona, iyi der
Mahalle yolları sorunlu; bana ne, Karayolları der
Su ve kanalizasyon sorunu var; TİSKİ halleder der
Şurada bir tarihi bina var; vallahi Anıtlar Kurulu der
Sen ne iş yapıyorsun sorusunu sor; aaaa bak şimdi olmadı, bu kadar işi kim yapıyor der
Hangi işi diye sor sorduğun sorunun cevabını vermeden sırtını döner, akşam yemekten sonra ne tatlısı yiyeceğini arkadaşına sorar ve susturur seni…
Maalesef ilçemizde tarihi bir keyfiyet dönemi hiç olmadığı kadar esintili, yıkıntılı ve bir o kadar da hüsranla ilerliyor.
Belediye başkanı ve birkaç etkin kimsenin dışında bu konuyu gören kimse yok.
Varsa yoksa maaşlar, varsa yoksa giyilecek takım elbiselerin ütüsü.
Eskiden alt taraf çalışır yukarısı engel oluyormuş gibi görünürdü, şimdi iş değişti; yukarısı çalışıyor alt taraf yatma peşinde...
O devran döndüğünde ve çığlıklar gökyüzüne çıktığında da göreceğim sizi.
Şehre aklı başında idareciler şarttır. Bu eski zihniyetle olmuyor.
Esen kalın...