Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 16.01.2019 14:54

ÇORBAYI KARIŞTIRANLAR, ÇORBAYI KAŞIKLAMIYOR

Facebook Twitter Linked-in

KÖŞE BUCAK

Mehmet Salih KÖSE

Eğitim Uzmanı

 

ÇORBAYI KARIŞTIRANLAR,

ÇORBAYI KAŞIKLAMIYOR

Zaman değişirken değerler de değişti. Hatta sözler de bile anlam kayması oldu. Hani bir söz vardı: "Çorbayı sen karıştırdın, kaşıklamak da senin hakkın." Ama bu söz geçerliliğini günümüzde yitirmiştir artık. Artık tekkeyi bekleyenler, çorbayı içmiyor veya içemiyor.

Zaman çok çabuk değiştiği gibi zaman çok çabuk da uçuyor. İnsanlar unutuyor. Sonsuzlukta devir değişiyor insanlar da karakter değiştiriyor.

Emek verenler emeğinin karşılığını alamıyor. Herkes hak ettiğini bulamıyor.

Son saatimiz nedir bilemeyiz. Umutla yaşar ve ideallerimizin peşinde koşarız. Hesap kitap yaparız bir şeyler planlar ve bir şeyler umarız. Sarıp sarmalarız, tam hedefi tutturacağımızı zannederiz ama bir de bakarız ki umutlar, hayaller suya düştü. Biz çalıştık el yedi. Dünya o kadar değişti ki hiç kimse yaptığı işlerden teşekkür beklemiyor artık. Çünkü karşımızdaki kişi yaptığımızdan daha çok bekler oldu bizlerden. Bu günlerde bu oyun oynanıyor sahnede. Bilhassa da adaylar bir bir belirlenirken.

Yoksa çorbayı karıştıranlar akıllarını kullanmadılar mı? Çorbayı kaşıklayanlar hedefe akıllarıyla mı vardılar ve emekleri olmayan çorbayı içmekteler. Çoğu insan sessizlik içinde. Sessiz kalmak onaylamak demek mi? Yoksa yapılanı ret etmek mi?

Çorbayı karıştıranlar zaman zaman hem çorba karıştırırlar hem de başkalarının kuyusunu kazarlar.Ama öyle dalmışlardır ki çorba karıştırmaya fark etmezler ve açtıkları kuyuya kendileri düşerler.

Şimdi bakıyorum çorba karıştırıcıları kaçıp gitmekteler. Kaçıp gitmek kurtulmak demek mi? Bana sorarsanız hiç değil. Kaçman kendini beraber götürmek demek değil mi? Bence bu tip insanlar sıçrama noktasını iyi belirlememişler. Çünkü insan toz bir gölgeden ibarettir. Biliyorsunuz her insan biraz da yalancıdır. En büyük yalanı da âşık olanlar söylerler. Âşık demişsek bu aşk çeşit çeşit olabilir. Mesela makam, mevki aşkı da bir aşk çeşididir.

Çorbayı karıştıranın son sözleri hep şöyledir. Biz pişirdik el yedi. İşte bu noktadan sonra başlar içine atmaya. İçine at at doldur. Mide ne kadarını alır? Unutma... Doktor sadece tedavi eder, doğa ise iyileştirir. Doğanın kucağına bırak kendini.

Artık para günümüzde her şeye geçen bir kraliçedir. Ama benim tavsiyem nefes aldıkça umudunu yitirme. Sağır kulaklara da bir şey anlatmaya uğraşma. Artık istediğin kadar ağla. Ağlamak da bir zevktir.Hani şair Özdemir ASAF ne diyordu:

“Sevin ağlayabiliyorsan,

Unutmanın kardeşidir ağlamak.

Uyanır uyanır yatağında duyguların,

Düşüncenin kucağında hep çocuktur ağlamak.”

Efkârlıdır çorbayı karıştıranlar. Fazla da üzerlerine gitmek olmaz. “Bugün bana yarın sana.” Sadece canı yanan unutmaz. Şunu da asla unutma."Karga karganın gözünü oymaz". Dargınlığının nedeni kaşık sallamamak olmasın sakın. Şimdiden sonra dikkatli konuş. Açlık her yemeğin baharatıdır. Kör bile görebiliyor bugünlerde bunu. Sabrın ve başarının ödülü bir çırpıda gelmez..

Kader; kabulleneni ileri taşır, reddedeni paçavraya çevirirmiş. Zaman değişti, zamanla insan da değişti. Artık senin için denilecek olan “bir varmış, bir yokmuş”. Artık bulunduğun yeri değil bakış açını değiştir. Kim dedi sana ki "kartallar sinek avlar"... Tüm kötülüklerin kökeninde para hırsı yatar derler. Ama sonra da şunu ilave ederler. Paraya sahip olanlar mutludurlar. Bu zamanda her sakallı olana bilge denmiyor. Aynı zamanda ucuz bir palto da insanı adam etmiyor. Öyle bir zamanın insanısın. SEN İSTERSEN ESKİ KÖYÜN ADETLERİNİ SÜRDÜRMEYE DEVAM ET. ÇOK SÖYLENİRSİN BEN KARIŞTIRDIM ÇORBAYI KAŞIK SALLAYANLAR BAŞKALARI OLDU DİYE. Hizmetlerindi anısına git bir selfi çek. İnsan dostunu zor günlerde tanırmış. Bundan sonra dön bir bak etrafına. Kimler geldi kimler geçti. Artık arkandan yürüyen koca bir sessizliktir...

Konuya gelelim. Bu devirde çorbayı karıştıranlar, çorbaya kaşık sallamayacak. Bu böyle biline. Zaman ne gösterir onu ancak Yaratan bilir. Burada bitiyor sitem dolu cümleler. İsteyen istediği gibi anlasın. Kastımız bu, şu, o değil. Sen, ben hiç değil. Muhabbet olsun bu bize yeter. Farz et ki zar atıldı. Sen kaybettin. Bu kadar kısa işte. Sabrın sonu selamettir. Kaşığını cebinde sakla...


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —