10729,50%-0,92
41,26% 0,06
48,40% 0,12
4764,00% 0,19
7663,95% 0,00
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’nın akşam saatlerinde polis tarafından ablukaya alınması, siyaset gündemine damgasını vurdu. İl binasına çıkan tüm yolların kapatılması ve yurttaşların girişinin engellenmesi üzerine CHP’nin birçok milletvekili İstanbul’a hareket etti.
Gece Ankara’dan yola çıkan CHP Trabzon Milletvekili Av. Sibel Suiçmez de sabahın erken saatlerinde İstanbul İl Başkanlığı’na ulaştı. İl başkanlığı binasında parti örgütü, milletvekilleri ve yurttaşlarla bir araya gelen Suiçmez, demokrasiye ve örgüt iradesine sahip çıkmak için burada olduklarını vurguladı.
Suiçmez şu ifadeleri kullandı: “Demokratik bir ülkede, bir siyasi partinin il binasının ablukaya alınması, yurttaşların girişinin engellenmesi ve örgütsel faaliyetlerin durdurulmaya çalışılması; hukuk devletiyle, demokrasiyle ve siyasal özgürlüklerle bağdaşmamaktadır. Bu tablo, siyasal iktidarın muhalefeti baskı altına alma, halkın iradesini zayıflatma ve demokrasiye gölge düşürme çabalarının en açık göstergesidir.
Cumhuriyet Halk Partisi, 102 yıllık tarihi boyunca her türlü baskıya, tehditlere ve engellemelere rağmen halkın iradesini savunmaktan asla geri durmamıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan bugüne; kumpaslarla, yasaklarla, tutuklamalarla karşı karşıya kalmış ama her seferinde dimdik ayakta kalmıştır. Bugün de aynı kararlılıkla, halkımızın ve örgütümüzün yanında durmaya devam ediyoruz.
Hiç kimse unutmasın! Ne polis barikatları, ne kayyımlar ne de antidemokratik uygulamalar Cumhuriyet Halk Partisi’nin sesini kısmaya yetmeyecektir. Biz, yalnızca kendi partimizin değil, tüm yurttaşların demokrasiden, özgürlükten ve eşitlikten yana iradesini temsil ediyoruz.
CHP İstanbul İl Başkanlığımıza gitmek üzere dün gece Ankara’dan yola çıktık. Bugün burada, örgütümüzle birlikte, demokrasiye ve partimize sahip çıkıyoruz. İl başkanlıkları, bir partinin yalnızca örgütsel merkezi değil, aynı zamanda halkla buluştuğu, siyasal katılımın en güçlü biçimde yaşandığı yerlerdir. Buraları ablukaya almak, doğrudan doğruya halkın siyasete katılma hakkını engellemektir.
Buradan bir kez daha ifade ediyorum, Bu hukuk ve demokrasi dışı uygulamaya derhal son verilmelidir. Devletin görevi, partilere kayyımlar atayarak faaliyetlerini engellemek değil, özgürlüklerin önünü açmaktır. Türkiye’nin yarınlarını karartmaya çalışan bu karanlık anlayışa karşı mücadelemiz, halkımızla omuz omuza sürecektir. Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayaktadır. Halkımızla birlikte bu karanlık düzeni değiştirecek güç bizdedir.”