9366,11%0,22
38,96% 0,00
44,26% -0,35
4141,24% -1,06
6689,48% 0,00
ORDU (AA) - Ordu Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Aygün, yılan sokmalarına karşı bilinçli ve sakin davranmanın hayat kurtarabileceğini belirtti.
Doç. Dr. Aygün, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de yılda yaklaşık 500 ila 1000 arasında yılan sokması vakası bildirildiğini kaydetti.
Yılanların büyük çoğunluğunun zehirli olmadığı bilgisini veren Aygün, zehirli olanların ise genellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin kırsal alanlarında görüldüğüne işaret etti.
Aygün, Ordu'da özellikle tarla ve bahçe işçiliğinin arttığı dönemlerde engerek türü yılanların sebep olduğu yılan sokması vakalarının görüldüğüne dikkati çekerek, şunları aktardı:
"Eğer zehirli bir yılan sokmuşsa, birkaç saat içinde şu belirtiler ortaya çıkabilir. Sokulan bölgede şiddetli ağrı, şişlik, morarma, bulantı, kusma, baş dönmesi, halsizlik, nadir durumlarda bilinç değişikliği, tansiyon düşüklüğü. Zehirli olmayan yılan sokmalarında ise genellikle sadece yerel ağrı ve hafif şişlik görülür. Her durumda bir yılan sokması yaşandıysa mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır."
Yılan sokması durumunda yapılması gerekenlere değinen Aygün, "Panik yapmadan hemen 112 aranmalı. Hasta mümkün olduğunca az hareket etmeli, sakin kalmalı. Sokulan uzuv kalp seviyesinden aşağıda tutulmalı. Şişmeyi engellemek için takı, saat, yüzük gibi eşyalar çıkarılmalı. Hastaneye ulaşana kadar bölgeye havluyla sarılarak soğuk uygulama yapılabilir. Kesinlikle sokulan bölge kesilmemeli ya da emilmemeli." değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Aygün, yılanların da doğanın bir parçası olduğunu belirterek, "Unutmayın yılanlar da bizden korkar. Onların alanına saygı duyarsak, tehlikeden uzak dururuz. Bir yılan sokması yaşarsak bilinçli ve sakin davranmak hayat kurtarır." ifadelerini kullandı.
Panzehrin yalnızca zehirli yılan sokmalarında ve belirtiler ağırlaştığında verilebileceğini ifade eden Aygün, gereksiz panzehir kullanımının ciddi yan etkilere yol açabileceğini, bu yüzden tedavi kararının mutlaka bir doktor tarafından verilmesi gerektiğini kaydetti.