KÖŞE BUCAK
Mehmet Salih KÖSE
Eğitim Uzmanı
Ama benim gözümde öğretmen özel yetiştirilmiş ihtisas sahibi bir insandır.
Öğretmen özel olarak ayrı ayrı okullarda yetişerek günümüze gelmiştir. Köy Enstitüleri, Öğretmen Okulları, Eğitim Enstitüleri, Yüksek Öğretmen Okulları ve nihayet bugünkü Eğitim Fakülteleri.
Bu okullarda okuyanlar öğrendiklerini, yaşadıklarını, gördüklerini, dinlediklerini, okuduklarını harmanlayıp öğretmenlik mesleğini öğrenir. Öğretmen aynı zamanda entelektüel birikimi olan insandır. Bazı eğitim uzmanlarına göre de toplumda rol model olması gereken bir kültür ve sanat elçisidir.
Öğretmenlik mesleği Cumhuriyet'in kuruluş yılları ve sonrasında çok değer gören bir meslekti. Öğretmen hakkında nice romanlar yazılmıştır. Çalıkuşu bunun güzel bir örneğidir. Kerpiçten okul yapma uğraşında olan öğretmen duvar altında kalıp ölünce, “Dünyanın Bütün Çiçeklerini Getirin Bana” diye şiir yazılmıştır öğretmene. Mağusa Limanı şarkısı çalınınca doğuda şehit olan Aybüke Yalçın öğretmen kızımız gelir aklımıza. Gemileri karadan yürüten, çağ açıp çağ kapatan, tarih yazan Fatih çok hürmet ederdi öğretmenine.
Ama günümüzde bazı öğretmenlerin kılık kıyafetini, görev yapma biçimini, okula bakışını görüyorum da bu meslek bu kadar neden değişti diye düşünüyorum. “Gülhane Parkı'ndayız, acaba farkında mıyız?” sözü geliyor aklıma. Evet öğretmeniz ama öğretmen olmanın farkında mıyız? Ne oluyor bize? Saç sakal kirli ve ütüsüz pantolon, kravatsız gömlek, tıraşsız yüz yırtık pırtık pantolon, sarkan gömlek, reklam dolu tişört, kazak. Ders anında bir video at, otur seyret, bitsin bir ders. Sanki söylemek geliyor içimden, öğretmen, bir zamanlar bir şarkıydın sen... Çok çabuk değiştin.
“Giysi, toplumsal düzeni yansıtır ve yeniden üretir.” Kıyafet, onu giyeni koruyup süslemekle kalmaz, onun hakkında doğrudan ve hızlı bilgi verir ve denetimi kolaylaştırır. Giyinmenin tarihi Adem ile Havva'yla başlar. Giyinmenin politik tarihine bakarsak her mesleğin kendine özgü giyinme şekli olmuştur. Cumhuriyet'in aydınlık yüzü olan öğretmenlere de yasalar belli bir kılık ve kıyafet şekli vermiştir. “Ben yasayı tanımam” nasıl der bir öğretmen?.. Çoğu öğrenci velisi öğretmenin saçlı sakallı, kirli, ütüsüz, yırtık pantolonla, kravatsız gömlekle, yabancı yazıların olduğu tişört veya kazakla derse girmesinden rahatsız. Ama nedense bunu öğretmene söyleyemiyor. Öğretmenler Günü yaklaşınca sosyal medyada başladı paylaşılmaya. Öğretmenler Günü kravatını tak düzgün ve temiz giy.
Kimse demesin “dünya değişti diye.” Değişim olacaksa şekli, yasası olur. Kimse kusura bakmasın, ben öğretmenin bu şekilsizliğini, saç sakalını, örülmüş saçlarını, şalvarını, yırtık pantolonunu Cumhuriyet'e karşı bir saldırı olarak görüyorum. Pop şarkıları sık değişir ama öğretmen ne şarkıcıdır ne de popçu. Toplum eğitim yolu ile eğitilir. Öğretmenin rol model olması gerekir.
Ne demişti Atatürk: “Cumhuriyet fikren ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu kemiyet ve kifayette yetiştirmek sizin elinizdedir. Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.”
Öğretmenin özelliklerinden biri de planlı olmaktır. Yetiştireceği çocuklara adım adım bilgiyi kültürü, sevgiyi, bilimi, maddi ve manevi faktörleri öğretmektir. Örnek olmak ve öğrencinin yeteneklerini keşfetmektir. Toplumun aydınlanmasına hizmet eden kişidir öğretmen. Bu sebeple rol modeldir.
Eskiden derlerdi ki bak bizim köye öğretmen geliyor. “Nereden anladın öğretmen olduğunu?” soranlara verilen cevap şuydu: “Kılık kıyafetinden ve elindeki çantadan, kolunun altındaki kitaplardan.”
Örnek olan, öğretmenliğe yakışır davranışlar içinde bulunan, görevine bağlı, kılık kıyafet yönetmeliğine uyan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyorum.
Vefat eden öğretmenlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hasta olanlara acil şifalar dilerim.