Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 21.04.2025 16:31

AKÇAABAT LİMANI

Akçaabat’ın kanayan bir yarası haline geldi Su Ürünleri Kooperatifi’nin yeri... Yani sizin anlayacağınız Akçaabat Limanı.


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

Uzun yılardan beri Akçaabat’ın ve bölgenin hizmetinde olmuş hem de iş anlamında bölgemize istihdam sağlamış bir alan burası.

Hoş çokça hoyrat kullanıldığı vakitler olmuş ama sağ olsun orada birkaç gönüllü kimse bu işi alıp bir fabrikaya dönüştürmüş durumda.

Son zamanlarda ise moda olan yıkmak, yok etmek temelli bürokrasinin son kurbanı da yine Akçaabat Limanı oluyor gibi.

Zaman zaman oranın Akçaabat’a yakışmadığını kalem aldım, almaya da devam edeceğim. Fakat bu, “burayı yıkıp kaldıralım; kime, ne oluyorsa olsun” da demek değildir.

Yüzlerce insanın ekmek yediği yerde böyle gelişi güzel kararların alınması kamu vicdanını da yaralar. 

Sorun aslında Akçaabat Belediyesi’nin orada bir plan doğrultusunda üstü kafe altı barınak şeklinde bir düzenleme yapmak istemesiyle başladı.

Buna Kooperatif ortakları sıcak bakmadı. Zira ellerindeki hakların alındığını öne sürdüler. Bana da kalırsa öyle.

Ne olduysa ondan sonra başladı. Düşünün, aynı şeylerin varlığında 2012 yılında kiralama yapılmışken ne olduysa 2022 yılında usulsüz kullanım var diyerek sözleşme yenilenmedi.

Oradan TİSKİ bir boru hattı geçirmek istedi. Elbette bunlar doğal şeyler. Tabii ki geçmeli fakat yan taraftaki Cumhuriyet Parkı’nın içinden 3 metre yerin altına gömülen boru bir anda yüzeye çıkıp balıkçıların barınaklarının hemen önünde bir metrelik sütreyle geçecek ve hemen yanında batı cephesinde bulunan köfte salonun otoparkından yine derine inerek devam edecek.

İşte beyler ve hanımefendiler bunun adına “Bürokrasi Terörü” diyoruz biz. Siz ne diyorsunuz onu bilemem.

Açıkça “kanun bizden yana, devlet biziz, istediğimizi yaparız” diyorlar da devleti kimin oluşturduğundan bihabermiş gibi davranıyor bu bürokratlar… Oysaki Şeyh Edebali “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyor. Bizimkiler “devleti yaşat ki insan yaşasın” kafasındalar.

Geçtiğimiz aylarda Kaymakam Bey’in talimatıyla yaylalarda yapılan yıkımların şehirde yapılamadığı örneğiyle pekişir bu.

Homurdanmayın hemen, evet burası şehir dediğinizi duyuyorum. İyi de bu şehir ve merkez canını yediğim Akçaabat’ında mı var bir tek.

Faroz Limanı’na ya da Forum’un altındaki villalarla dokunabilen var mı?

Ben diyeyim; o sıkar biraz.

İşte diyeceğim o ki istişaresi yapılacak işten maraz doğacak.

Kooperatif Başkanı Coşkun Şenkaya’ya “belediye bu işin neresinde” diye sordum. “Başkan’a sorduk, vallahi haberim yok dedi” diye cevaplandırdı bu soruyu.

Çok enteresan değil mi? Akçaabat’ın şehremini şehrin göbeğinde olan bitenden haberi yok. Ya da yeni trend olduğu gibi “haberim yokmuş gibi çek pampa” diyoruz ya, bu da o misal mi?

Hasıl-ı kelam diyeceğim şu ki Akçaabat’ta toplumsal düzenin içinde yer alan herkes elini taşın altında sokmalı. 

Kent Konseyi hariç…

Onun daha önemli işleri var. 

Kalın sağlıcakla…