Abbas YOLCU

Tarih: 23.08.2022 15:11

TURİZME EVET, AYİNE HAYIR


HABERİN İÇİNDEN

Ali Kemal TOPAL

MHP Trabzon Eski İl Başkanı

 

TURİZME EVET, AYİNE HAYIR

1991 yılında bunu söyledik ve yaptırmadık, Bugün de bunu söylüyoruz ve kınıyoruz.

İstanbul’un Fatih ilçesinde kaymakamlığa bağlı bir din görevlisi olmanın dışında hiçbir statüsü olmayan Fener Rum Patriği’nin siyasî ve idarî işlerle uğraşması kabul edilemez.

“Ekümenik Patrik” yazılı Trabzonspor formasını hediye eden Trabzon ve Trabzonspor’un içerisindeki Rum, Gürcü ve Pontus lobicileri bilsinler ki sinsi planları işe yaramayacaktır.

Trabzon yaklaşık 4500 yıllık bir Türk şehridir. Bunu tarihî vesikalar da ispatlar.

Trabzon, milattan önce 2100-2000 yılları arasında Bir Turanî (Türk) kavmi olan Tiberanlar tarafından kurulmuş, ilk ismi özbeöz Türkçe ‘Tiberanzon” olan bir Türk şehridir. Şehrin daha sonra kullanılan isimleri de Tiberzon, Turabuzon, Drabzon, Trabzan, Turabozan, Hurşidabad ve Trabefzun’dur.

Yunanlılar şehrin Trükçe olan isminin ilk hecesini alıp, bu heceye peza, pezüs, pezant gibi uyduruk ekler ilave ederek kendilerine mal etmeye çalışmışlardır.

İstanbul şehrini de aynı tarihte kuranlar da bir Türk boyu olan Oy-Uy Türkleri’dir. Yapılan kazılar sonucunda İstanbul Erenköy’de bulunan yazılı taşlar bunun en büyük delillerindendir.

Yunanistan’da 54, dünyanın değişik ülkelerinde ise 400’den fazla Pontus derneği kurulmuştur. Yunan Devleti sözde Pontus’u yeniden kurma faaliyetlerini patrikler ile devam ettirmektedir.

Aynı Patrik 1991 yılında, Yunanistan’ın ilk cumhurbaşkanının ismini taşıyan Venizelos isimli gemiyle Trabzon Limanı’na gelmişti. Biz, MHP’liler olarak limana ve şehri girişlerini izin vermedik. MHP Trabzon İl Başkanlığı yaptığım dönemde Trabzon Atapark’tan Meydan’a, Meydan’dan Taşbaşı’na ve limana kadar, polis kayıtlarına göre 10 bin ülkücü-MHP’li arkadaşımla gemiyi yumurta yağmuruna tuttuk. Bartholomeos’un İstanbul basınına sarfettiği “Trabzon Pontus’tur, Sümela dinin merkezidir” sözüne biz de “Hayır, Trabzon Türk ve Müslümandır. Bedeli kanla alınan bu topraklar tarihte de Türk’tü, şimdi de Türk’tür” diyerek karşılık verdik.

O zamanki yapılanmada MHP’nin il, 18 ilçe, 60 belde ve 622 mahalle ve köy teşkilâtları olarak tek ses ve tek yürek olarak bir duruş gösterdik. Limandaki mitingdeki konuşmamda da “Özgür Kudüs, Özgür Ayasofya” temasını işledim. Şükür ki Ayasofya şimdi özgür ‘Allah onu ibadete açanlardan razı olsun), Kudüs için de aynı duygu ile çalışmaktayız.

Geçtiğimiz hafta Akçaabat Ortamahalle’de de aynı tezgâh kuruldu ve aynı kirli oyun oynanmaya çalışıldı. Bu konuda en duyarlı tavrı ortaya koyan Akçaabat sevdalısı Kent Konseyi Başkanı, meslektaşım, dava, teşkilat ve gönül insanı, emekli Milli Eğitim müdürü Mehmet Salih Köse Bey koydu. Bu konunun sahipsiz olunmadığını belirterek gündeme getirmesinden ötürü kendisine teşekkür ediyorum.

Her şeye limon olan muhalefet ise bu konuda sessiz kaldı. Bu ulusal-millî bir olaydır. Bu Kuvayı Millîye ruhudur. Buralarda tek bilek, tek yumruk olmalıyız. Muhalefetsiz cumhuriyet olmaz, konuyu sahiplenmelidir.

Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılının 15 Ağustos’unda gerçekleştirdiği fethin gününde Sümela’da “Biz buradayız, işte geldik” demek bir mahalle papazının işi midir? Buna iktidar olarak da muhalefet olarak da ses çıkartmalıyız. “Turizme evet, ayine hayır” demeliyiz.

Selanik’te, bizim Diyanet İşleri Başkanımız “Burası 450 yıl bizimdi. Biz buradayız, işte geldik.” Diyebilir mi? Yunan makamları bunu söylettirir mi? Milletvekili Sadık Ahmet’in söylediklerine bile tahammül edemeyip kendini şehit edenler buna müsamaha gösterir mi?

Antik Çağ’da Smyrna (İzmir) bölgesinde yaşamış olduğu sanılan ve tüm dünyada bilinen İlyada isimli destanı yazan Homeros, Batı edebiyatında tarihin kurucu eseri olarak kabul edilen Histories isimli eseri yazan Bodrumlu tarihçi Heredot (MÖ 484-MÖ 425), çoğu Anadolu'da geçen büyük bir askerî seferin güncesi olan Anabasis (Onbinlerin Dönüşü) isimli eserin yazarı Sokrates'in öğrencisi olan Yunan filozof, yazar, tarihçi ve asker Ksenefon (MÖ 431-MÖ 354), Amasyalı tarihçi olan ve dünyanın ilk coğrafyacısı olan Strabon (MÖ 64-MS 24) ve Makedonyalı İskender’in Asya seferini anlatan Aleksandrou Anabasis isimli eserin yazarı Nicomedia (izmit/Kocaeli) doğumlu Flavius Arrianos (95-160) eserlerinin hiçbirinde Pontus isimleri kullanmadıkları gibi genellikle de Turanî isimleri kullandıkları görülür.

1458'de Trabzon İmparatoru IV. Yuhannes'un kızı Katerina Despina ile evlenen Akkoyunlu Uzun Hasan dahil 36 imparatorluğun kurulup yıkıldığı Trabzon’da ilk yerleşik düzeni kuran Kuman-Kıpçak Türkleri hâlâ Yunanistan’da “Kamana Kıpha Turko” diye adlandırılırlar.

Fener Rum Patriği olan Bartholomeos’a “Cihan Patriği” anlamına gelen “Ekümeniklik” unvanının verilmek istenmesi Lozan Barış Anlaşması’nı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yok saymaktır. Biz bu kirli, lağım kokan oyunu 1991’de de gördük ve bozduk. 9 Eylül’de denize dökülenlerin içimizdeki kalıntıları da bunu böyle bilsinler. Kimi itini kimi piçini kimi de böyle günde ortaya çıkanları bırakıp gittiler.

Biz buradayız ve buraların sahibiyiz. Millî şairimizin beyitlerinde ifade bulan “Sahipsiz vatanın batması haktır/Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır.” söz ve nasihatine uymaya devam edeceğiz.