Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 28.02.2022 23:52 Güncelleme: 28.02.2022 23:52

AKÇAABAT YIKILIYOR


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

 

AKÇAABAT YIKILIYOR

Değişiyoruz gelişiyoruz. Sistemimizi de bir değişsek tadından yenmeyecek.

Efedendiler ve hanımefendiler, umutlu yarınlarınız olsun.

Akçaabat’ta bir süredir yıkım işleri yapılıyor. Yıkımın bu kadar yakıştığı başka bir kent yoktur sanırım. Akçaabat’ın önceki idarecilerinin gördüğü ve cesaret edemediği bu yıkımların yapılması belli ki şehrin geleceğine büyük bir ivme kazandıracak. Devrimciliğin de tam olarak temel gerekliliği budur. Eskiyi, kokuşmuşluğu kökünden yok etmek ve yerine yenisini güzelini daha da kullanışlısını koymak.

Elbette bu işin bir de raconu olmalı.

Akçaabat’ta yıkım işleri yapılırken çevre düzeni de alınmalı ki astarı yüzünden pahalıya gelmesin. Şehrin göbeğinde Milli Eğitim’in eski binasını yıkmaya karar verdiler ve halesini de yaptılar. Ama bir yıkım başladı ki dillere destan. Düşünün yıkımı yapacak olanla belediye arasında nasıl bir anlaşma oldu ki pazar yerleri hiç gündeme gelmedi.

Yıkım başladı, orada bulunan ve milli servet olan pazar yeri mahvoldu. Otomatik kepenkler ve elbette sermayenin temelini oluşturan sebzeler, meyveler ve tezgahlar.

Bunları niye mi yazıyorum. Bunların her bir parçası milletin parası. Milletin malı. Siz evinizin önünde bir iş yapılırken kopmuşunuz ya da kamunun bir malınıza zarar vermesini istemezken böyle bir zararın karşısında nasıl bir durum olacak çok merak ediyorum.

Ama bana kalırsa bu iş de Belediye’nin sırtına yüklenecek. Biraz daha dikkatli olunmasında fayda var.

* * *

Akçaabat’ın düşman işgalinden kurtuluşunu kutladık geçtiğimiz hafta.

Akçaabat’ta olduğu gibi İstanbul ve Ankara’da törenler düzenlendi. Elbette bu törenlerin en cılızı. en kötüsü, en sönüğü tabii ki Akçaabat’ta oldu.

Klasik tören, mehter ve dağılın...

Şimdi Kültür Müdürü ve Kaymakamlık bu dediklerime şerh koyacak. “Eee daha ne olsun”kiler başlayacak. Eskiden milis temsilleri yapılır, her mahalle kendi milis kuvvetlerini kurar, Belediye’nin dağıttığı barut fişekleriyle düşman dize getirilir ardından da geçit törenleri yapılır ve her mahalleden davul zurna eşliğinde insanlar sokağa dökülür, coşkuyla kutlanırdı bağımsızlık.

Şimdi enteresan da bir durum oldu son yıllarda. Karşı olduğumdan değil ama bir mehteran takımını kurtuluşta dinletme sevdası oldu memleketimde. Eskinden bando mızıka gelir bir göstyeri yapardı ki hayran kalırdı yaşlısı, genci, kadını, erkeği.

Yani Kurban Bayramı’nda helva dağıtımı gibi oluyor bu iş. Helva da güzel ama etin yerini tutmuyor. Bu kolaycılıktan, bu basit ve sığlıktan bir an önce çıkılır inşallah.

İkincisi de Ankara ve İstanbul derneklerinin aynı gün aynı saatte etkinlik yapmaları ki bu daha vahim. Elbette her derneğinin bileceği iş lakin bu işi de organize eden bir çatı kurum olmalı değil mi?

Akçaabat Belediyesi’nin yapamadığı bu ve benzeri işlerin hamiliğini çatı kurum kimliği olan Akçaabatlılar Vakfı’ndan bekliyoruz.

Uzun sözün kısası Akçaabatlıları da bir araya getirecek temel bir olgunun artık oluşması elzemdir.

Siyasi kimliğinden bir şey beklemeyen, solu sağı olmayan, tek amacı Akçaabat’ın geleceği olan her bir hemşehrime selam olsun...