Mehmet Salih KÖSE

Tarih: 30.07.2019 10:59 Güncelleme: 30.07.2019 10:59

OLUMLU DÜŞÜNMEK


OLUMLU DÜŞÜNMEK

Herkes kendi gözüyle bakar dünyaya. İnsanı sorgular, yöneteni sorgular, idare edeni sorgular. Kısaca hayatı sorgular. Çünkü sorgulamak kolay bir iş. Hele de kendi gözünle baktıkça sorgulamak en kolay iş. Kimin gözünde ne varsa o gözle görür olanı ve biteni. Sen baktığını, beyninde kurguladığın şekliyle görürsün. Dünya dönüyordur senin etrafında; sen ise dönersin başkalarının yaptığı işler çevresinde. Başkaların yaptıkları, yaşadıkları hayat sana göre yalan yanlıştır. Tek doğruyu sen bilirsin.

Neden böyledir insanoğlu? Sorunun cevabı herkese göre farklıdır. Sen kendini düşün. Kazandıklarını, kaybettiklerini, sevinçlerini, acılarını gözünün önüne getir. İşte sen o anki durumunla bakıyorsun o an dış dünyaya, çevreye. Senin canını yakıyorsa olaylar, sen o an olumsuz duygular içindesin. Mutluysan mutluluğunu bozmasın dünyadaki olaylar diye düşünürsün. Mutluluğunu bozan her şeyden nefret edersin. Bir de maddi zararın varsa, canın yanmışsa “batsın bu dünya” dersin.

Kitaplarda “empati” diye bir söz var. Bir de aynalar var insanlar baksınlar diye. Ama ne empati yapar çoğu insan, ne de aynaya bakar kendini görmek için. Gerçi aynalar insanın içini de göstermez ya... Hayat denilen kısa yola pembe gözlükleri de takarak çıkamazsın. Bir işiniz var. Ona odaklanmazsanız o işte başarılı olamazsınız. Eşinize, evinize zaman ayırmazsanız mutluluk sizin evinize hiç uğramaz. Aşınızın (helalinden) peşinden koşmazsanız, kapınızı açlık ve yokluk çalar. Belki bir gün gelecek hayat denilen kısa yol bitecek. Bu yolda yürürken tüm istediklerin de yerine hiçbir zaman gelmeyecek. Ama şunu asla unutma, dünyanın en paralı ve zengin insanlarının da kendilerine göre derdi ve sorunları var. Hayat denilen bu roman böyle yazılmış. İstemesen de böyle devam edecek.

İnsan olarak bizlerin görevi kendi içine bakabilmek ve kendisini keşfedebilmek. Bunun için de “Ben kimim? Ne yapıyorum? Nereye gidiyor yolum? Ben bir birey olarak şu dönen dünyanın neresindeyim? Hangi güzellikleri yaptım da gidiyorum?” sorularını sormak.

İnsanların bedeni var ama hepimiz beynimiz kadar yaşıyoruz. Acılar beynimizde, karamsar isek zaten mutluluk beynimizden çok uzaklarda. Hele de beynimiz olumsuza çalışıyorsa vay halimize. Bunları düşün ve kendi gözünle dönen dünyadaki olayları irdelemeyi bırak. Objektif ol. Beynini olumlu düşüncelerle doldur, olumluya çalış. İnsanların olumlu yönlerin gör. İnsanı, doğayı, her türlü canlıyı sevmeye çalış. Yeni başlangıçların olsun. Çiçek dik, yerden bir çöp al, bir yetimi sevindir, bir insanı trafikte karşıdan karşıya geçir. Unutma her sabah hayat yeni bir başlangıca gebe. Olumlu ol, olumlu düşün. Sabahtan kalk ve umutları doldur cebine öyle çık yola. Umutlu olmak, beynimizi olumluya yöneltmektir. Yeni ufuklara doğru yelken aç. Hayatta güzel şeyler bırak. Mesela güzel bir çeşme, okul, cadde, sokak. Bir tablo, bir fotoğraf. Zaman zaman kendinle yüzleş. Kini, nefreti, kıskançlığı çöpe at. Hiç yapamıyorsan demle bir çay, bardağı doldur, bir şarkıyı seç, hem çayını iç, hem de en çok sevdiğin şarkını dinle.

En güzel ortamlarda, en güzel insanlarla, olumlu düşüncelerle buluş. Kendine şöyle seslen: “Allah'ım bana her şeyin en iyisin değil, en hayırlısını ver.” .Mutsuzluğu ve umutsuzluğu at. Olumlu düşün... Olumsuzluklardan vazgeçmek güzeldir. Olumlu düşüncelerin tadına bak. Temmuz ayında yağan yağmurları olumlu olarak yorumla. Pencereden dışarı bak, denizde dalgalarla boğuşan bir balıkçının emeğini olumlu olarak yorumla. Kendine iyi bak,hele de olumlu düşüncelerine..Asla kötülükler iyiliği yendi kimseye dedirtme. Daima iyilik ve sevgi hanesinde kal.