SEÇİM BİTTİ, ŞİMDİ SEVGİ ZAMANI
Türkiye üç dört ay bir yerel seçim süreci yaşadı. Seçim bitti. Kimi kazandı kimi kaybetti. Bu süreç içinde insanlar ve adaylar hem proje sundular hem de rakiplerine söz yetiştirdiler. Zaman zaman da hiç de hoş olmayan dil kullandılar. Belki de rakiplerinin veya karşı seçmenin gönüllerini kırdılar. Siyaset bu belki bu işin felsefesi böyle. Ya da rehberlik yapanlar, danışmanlar böyle bir politika üzerine söylem geliştir diye taktik veriyorlardır sahada söz söyleyenlere. Artık bu söylemler geride kaldı. Seçim bitti. Bu sürecin asık yüzü geride kaldı. Artık hayatımızı zenginleştirecek, bizi kucaklaştıracak, yeni yollar bize açacak, birbirimizi anlamaya, ruh kapılarını bir birine açmaya düşüncelere ihtiyacımız olacak. Bunu yolu da sevgi ve sanattır. Çünkü hayat insanın sahip olduğu en güzel bir süreçtir. Sevgi ve sanat bu hayatın şekillenmesine etki eden iki güzel kavramdır.
İnsanlar farklı düşüncelere sahip olabilirler. İnsanların farklılıkları toplumsal bir zenginliktir. Farklılıklara karşı sevgiyle bakarsak toplumsal huzuru yakalamış oluruz. İnsan olarak benzer yönlerimiz ve ayrı yönlerimiz mutlaka vardır. Bu durum da doğaldır. Normal olmak herkesin aynı olması anlamına gelmez. Herkes sadece sanat tutkusunda ve sevgide bir olabilirler. Çünkü sevginin yaşı yoktur.
Artık seçim günlerinin sözleri, insanların kaygıları geride kaldı. Kaygılarımızdan uzaklaşarak, yapıcı ve yaratıcı, üretken düşünceler ve eylemleri takip etmeliyiz. Huzursuzluk ve korku toplumsal tedirginliğe sebep olur. Yerel yönetimlerde kazananlar kaybedenlere saygılı davranmak ve sevgi göstermek toplumsal bir görgü kuralıdır. Ayrıca böyle davranmak normal ve insani bir davranıştır. Eğer kaybedeni eleştirmeden, karşımızdakini küçük düşürmeden, sevgimizi asla kaybetmeden onlara da eşit bir şekilde yaklaşırsak ileride kazanan biz oluruz. Toplumsal güzellik olur. Yoksa kazanma hırsı ile hareket eder, hırsımızın, öfkemizin, intikam duygumuzun, kendimizi beğenmişliğin, nefretin, ön yargılarımızın esiri olursak önce biz sonra yönettiğimiz toplum kaybeder. Zaman sevecenliğimizi, sevgimizi gösterme zamanıdır. Toplumsal neşeyi, enerjiyi, gülmeyi ve sevgiyi çoğaltma zamanıdır. Bilhassa da yöneteceğimiz mahallemiz şehrimiz için güzellikleri çoğaltma zamanı başlamıştır. Toplumu bir sanatçı hassasiyeti ile ilmik ilmik güzelleştirme, bir bire kenetleme zamanıdır. Sevgi aşılamada sınırsız fırsatlarımız vardır. Bir gülücük, bir merhaba, bir selam sevginin şifreleridir. Yaratan bu güzel duyguyu da her insana ihsan etmiştir. Her insan duygusal bir varlıktır. Kaybedenler ise hassaslaşmış kişilerdir. Basit sevgi hareketleri onları bize yaklaştırır. Sevgiyi bütünsel yaşamak bir mahalle veya bir kent için çok önemlidir.
Kaybedene saygı duymak, nezaket göstermek, nazik davranmak, elinden tutmak kadar erdemli bir iş olamaz. Horlamak, kötülemek, olumsuzluklarını söylemek bize hiçbir şey kazandırmaz. Ama sevginin sıcak yüzü çok şey kazandırır. Kaybedenlere bir sevgi armağan etmek de çok zor değildir. Kazana sevilmeyi beklememeli, sevmeyi sevmelidir.
Çatışmalar, çelişkili tutum ve davranışlar toplumsal ayrıştırmaya sebep olur. Yanlış yapar, yanlış tutum ve davranışlar içerisine girerse kazanan kişiler, sadece karşısındaki insanı değil bir toplumu felç eder. Sevgi ile işe başlarsak başaramayacağız iş yoktur. Çünkü sevgi toplumda bir güvenin ana mayasıdır. Bunun için bizi bu seçim sürecinde eleştiren ve bize karşı çıkan insanları, güçlük çıkaranları öncelikle seveceğiz. Ancak bu şekilde insanlar bize inanır ve sevgi duyarlar.. Hatta kaybedenlere karşı kazanların bir teşekkür borcu vardır. Öyle ya karşı rakibin hatasından sen kazanmışsın. Yoksa kazanma ihtimalin olmazdı. Öyleyse onlara incelik göstermek, ziyaret etmek, gönüllerini almak bir centilmen kazanana yakışır.
Kin, öfke bir saatli bombadır. Bu süreçte bu duygulardan arınmak gerekir. Kimler mi? Hem kazanalar hem de kaybedenler. Bir seçimde, öyle veya böyle bitti. Artık toplumsal huzur için yeni sayfa açma zamanıdır. Olgun yöneten olma zamanıdır. Öfkeyle sevgiden uzaklaşmak bir felaket getirir. Af ve bağışlama suçlamanın bittiği yerde başlar. Sadece siz kazandınız sizinle beraber yöneteceğiniz mahalle ve kentiniz de kazanmasını da istiyorsanız yöneteceğiniz yörede sevgiyi çoğaltın. Sanatı geliştirin. Sevgi güzelleştirir, sanat geliştirir...
Kazandınız. Kazanan herkese mutlu ve güzel günler. Yapaylıktan uzak, adil, eşit, sevgi yüklü bir yönetim tarzı öneririm. Sevgi insan kalpleri arasında kurulmuş evrensel bir köprüdür. Sanat gibi... Güven sevginin en temel özelliğidir. Yerel yöneticiler "emin ve güvenilen" kişiler olmak zorundadır. Seçim bitti. Söylenenler geride kaldı. Hatta olumsuz sözleri atın Kaf Dağı'nın arkasına. Şimdi zaman toplumda birlik olma, dayanışma ve tüm insanları sevme zamanı. Hemşehrilik bilinciyle beraber olma zamanı. Sevginin ve sanatın ışığında "biz" olma zamanı. Siz seçilenler, siz kaybedenler ne diyorsunuz. Söyleyin ama sözcükleriniz hep sevgi hamurunda yoğrulmuş olsun. Kazananları tebrik eder, kaybedenleri de demokrasi adına kutlarım. İnsanlar gelip gider ama sevgi hayat boyu devam eder.