Abbas YOLCU

Tarih: 08.05.2018 11:05 Güncelleme: 08.05.2018 11:05

CİVCİV ÇIKACAK, KUŞ ÇIKACAK


KIRK AMBAR

Abbas Yolcu

ayenihaber@hotmail.com

 

CİVCİV ÇIKACAK, KUŞ ÇIKACAK

Ne güzel şeyler yazıyorsun. Ne güzel düşünceler serdediyorsun?

Bu hem güzel, hem mükemmel, hem aydınlatıcı, hem irşad edici, hem erdirici düşüncelerinin muhatabı kimler oluyor acaba?

“…Adalet mülkün temelidir.”

“Politika yapmaya niyet edenler, şunu bilmek zorundalar. Yaptıklarınız ve söyledikleriniz kadar, yapmanız gerekirken yapmadıklarınız ve söylemeniz gerekirken söylemediklerinizden de hesaba çekileceksiniz. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, haklıdan yana zalime karşı olacaksınız. Zalim babanız da olsa, mazlum düşmanınız da olsa. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmeyecek. Sizden olanların suçunu gizlerken, rakiplerinizin yapmadıkları şeyleri onlara isnat ederek iftira etmeyeceksiniz. (!) Unutmayın! Bu dünyada yapıp-yapmadıklarınızla, ya kendi cennetinize sırtınızda tuğla taşıyor olacaksınız, ya da kendi cehenneminize sırtınızda odun taşıyor olacaksınız.”

“Yetim malına yaklaşmayın, der kitap! Devlet kapısı, öyle bir yerdir. Yaklaşacaksanız, kendi lehinizden önce ‘kamu yararını/Yetim hakkını’ düşünme mecburiyeti var, eğer ahiret gününe iman ediyorsanız! Yoksa siz ‘iman ettik’ demekle yakanızın bırakılıvereceğini mi sanmıştınız.” buyurmuşsun.

Vahi Öz’ün dediği gibi “brafo sana.”

Ama  “Uyanışın biraz geç olmadı mı?” acaba...

Adalet duygun, yeni yeni mi gelişmeye ve pekişmeye başladı?

Hatırlarsın değil mi?

Bir zamanlar seni “akıllı insanlar” arasına katıvermişlerdi de açılım saçılım sürecinde ahaliye akıl vermek üzere piyasaya salıvermişlerdi. Açılımla saçılım fiyasko ile neticelenince hep birlikte eksen kaymasına uğramış, kendini bir nev’i bir ulusalcı söylemin ortasında buluvermiştin.

Zevzeklik ediyorsun. Daima ettiğin gibi.

Bu akılları yoldaşlık yaptığın, ekmek paranı çıkarmaya çalıştığın “dincilerin Pravda”sında yer almış senin gibilere vermen gerekiyorken, maişetine halel geleceğinden mi endişe ediyorsun? diye sormak geliyor, insanların hatırına.

Eskilerde mağdur rollerine yoldaşlarınla beraber yattığın zamanlar, her türlü –izme, yani komünizme, sosyalizme, faşizme, kapitalizme, kemalizme ve diğer bir takım izmlere karşı cihat edeceğine/ edeceğinize, bu uğurda kan, can ve malını/malınızı esirgemeyeceğine/ esirgemeyeceğinize kasem etmiştin/etmiştiniz.

Sonra efendileriniz sizi birbirinize düşürünce yoldaşlarınla birlikte nutkun tutuldu ve aziz demokrasiye katılmış kutsal islâm bulamacını yalamak zorunda kaldın/kaldınız.

Adaletten bahsedecek yüzün var mı hâlâ?

İlâhî mevhibe zannettiğin nimetlerin etrafında çöreklenip,  yoldaşlarınla birlikte ziftlenmeye başladığından ve başladığınızdan beri, içini boşaltıp zarftan ibaret bıraktığın ve bıraktığınız bütün değerleri yerine ikame etmek için asırlara ihtiyaç gerektiğinin farkında değilsin, galiba.

Farkında olman da gerekmiyor.

Sen her devrin adamısın.

Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemezsin.

Her türlü yiğitlik ve kahramanlık gösterisinde bulunuyorken, en ufak bir tehlike ihtimali ortaya çıktığında ortalarda görünmemek gibi bir maharetin de sahibisin.

Onun için el-âleme vaaz etmeyi bırak da yakın gelecekte ne tür bir misyon yükleneceğinin plânlarını yapıver. Sana güvenenlerin güvenini boşa çıkarma.

Böylece maişetini devam ettir ve mutlu ol. Sağlıcakla kal.