Cengiz BÖLÜKBAŞI

Tarih: 28.07.2025 13:07 Güncelleme: 28.07.2025 13:07

FATSA’DA VAR BİZDE YOK

Fatsa… Ordu’nun bir ilçesi. 1980 darbesine sebep yerlerden biri diye anılırdı. Düşünün, yalan konuşmak o dönem o kadar meşruydu ki, şimdiki dönem gibi Terzi Fikri ve Fatsa halkından korku Ankara’yı sarmıştı.


AKÇAABAT’TAN

Cengiz Bölükbaşı

cengizbolukbasi@gmail.com

Terzi Fikri halkın içinden komitalar kurup sokakları, caddeleri, köyleri imar ediyor, Fatsa’yı adeta yeninden inşa ederek yapılması güç işleri çok kısa vadede yapabiliyordu. “Netekim” geldi postallı bir gurup asker, darbe yaptı. “Ya Allah Bismillah Allah u Ekber “sloganlarıyla sonra milyonlarca insanın üzerinden silindir gibi geçtiler. Bizlere Mamaklar, Diyarbekir cezaevleri anıları bıraktılar yıllarca. Şimdi de “Silivri soğuk” esprileri son 15 yıldır moda söylem.

Efendim Fatsa ne alaka? Akçaabat’la ne alakası var diye soruyorsunuzdur. Geçenlerde bir habere konu oldu bu ilçe. Bu ilçeye yeni bir Emniyet Müdürü tayin edildi: Mehmet Ali Garip. Müdürümüz gelir gelmez şehri gezdi ve ilk talimatını verdi: Her ne olursa olsun yolların emniyet şeritleri boşaltılacak, trafik kurallarına uymayana gerekli işlem yapılacak.

Fatsalı meslektaşlarımın haberine göre bir haftada devrim yapmış müdürüm. Elbette bu başarının ardında mutlaka kendi personeliyle barışık bir müdür vardır. Ordu Emniyet Müdürü olan birinci sınıf emniyet müdürü Sayın Ahmet Acar’ı tanır ve çok da severiz. İşini yapar, adamı asla yarı yolda bırakmaz Acar müdürüm. Tanışmamıza kadim dostum ve sağdıcım Emniyet Müdürü Ercan Demir aracı olmuştur. Ve 10 yıldır takip ederim Ahmet müdürü. Bir dönem Emniyet Genel Müdürlüğü Personel Dairesi Başkanlığı yaptı. Hasılı kelam işini iyi yapanlar için zorluk yok, siyasi baskı yok, tepkiden çekinme yok. Çünkü yapılan halk için halk adına ve halka rağmen yapılıyor.

Peki bizde ne oluyor? Bizde işler bambaşka. Geçtiğimiz hafta festival coşkusuyla Akçaabat rengarenk oldu. Geleneksel kortej yürüyüşü öncesi İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri İnönü Caddesi’nin başından sonuna kadar tüm araçları kaldırdı. Biri hariç: Adliye’nin önü. Maalesef bir orası kaldırılmadı ya ada araç sahiplerine ulaşılamadı. Şehirde kulak misafiri oldum birkaç defa; “Adliye’de çalışanlar, araçlarını oralara park edenlerle bizlerin arasında sınıfsal fark mı var, neden böyle oluyor?” diye konuşuluyor. Yoğunluğu vardır diye Sayın Cumhuriyet Başsavcısı’nı ziyaret edemedim. Bir de biz meşguliyet vermeyelim. Kanunun ve nizamları bilenlerin bu görüntüye asla müsamaha göstermeyeceğini ayrıca da bilirim. Umut ederim Adliyemiz yeni yerine taşındığından onların da bu sıkıntıları ortadan kalkar.

Akçaabat Adliyesi demişken maalesef o kadar çok dosya birikiyormuş ki, iki yıldan önce karara bağlanana çok az sayıda dosya varmış diyarlar. Bunu da Adalet Bakanlığı yetkililerinin dikkatine sunuyorum. Geç gelen adalet adalet değil zulüm olur...

Son olarak Sayın Ahmet Metin Genç Başkanın her yıl geleneksel yol betonlama müjdesi haberini vererek kapatalım haftayı. “Taşlıoba’ya yol müjdesi” diye haberi manşetten vermiştik geçen yıl. Bu yıl da ona benzer bir açıklama yaptı Sayın Başkan kendi medya organları aracılığıyla ve şenlik alanında geçen yıl yapılacak yolun müjdesini verdi yine. Olsun, sorun yok. Bu millet tam 70 yıldır kara tren bekliyor. Beklesin, milletin işi ne. Öyle değil mi?

Bir notta Karayolları’na ekleyeceğim. O Dörtyol’daki çukur arabanın amortisörlerini kırdı. Kimse sorumlusu ona hakkımı helal etmiyorum. 

Hadi kalın sağlıcakla...