GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

Bugüne gelene kadar neler neler yaşamışım. Çok da başarılı çıkmışım bunca olayın altından. Sanırım bir yaştan sonra yaşadıklarını pek de ciddiye almamak gerektiğini öğreniyor insan. Birçok kişiyi kazanmak istemişim benim ne kadar değerli olduğumu görmeden. 

Herkese yetişmek için koşmuşum durmadan, kendimi ihmal ettiğimi, özüme bir adım dahi atmadığımı görmeden. Karınca yuvalarını kollayarak büyüdüm. Karıncaları görmez de basarım üzerlerine diye endişelenerek. Karıncaları incitmekten korkarken insanların hayatlarına pamuklarla dokunmaya çalıştım. Kendi yatağımın dikenlerini hiç dikkate almadan. 

Anlamak istemeyenlere defalarca anlattım kendimi, bıkmadan usanmadan. Aslında beni anlayanı bulmak çok daha kolaydı. Kendimi anlatırken herkesin kendisini önemsediğini göremedim, boşa harcayacak bir tek dakikam yoktu oysa ki. 

Sevilmek için çok çaba harcadım. Beni sevmeyenin aklından bir zoru olduğunu bilmeden.

Karşımdakileri haklı çıkarmak uğruna harcadım günlerimi. İstemediler, anladım ihtiyaçlarını sundum hoyratça önlerine arzuladıkları her ne varsa. Benim ihtiyacımı görmediler, kendilerine verilenin değerini anlamadılar. Ben anlatmaya çalıştıkça kulaklarını tıkamak çok daha kolay geldi insanlara.

Sevgimi verdim bilmediler, saygı gösterdim anlamadılar, nezaketle yaklaştım kendilerine yakıştıramadılar. 

Otuzlu yaşlarımda bunları dile getireceğimi söyleseler güler geçerdim. Gelmişim neredeyse altmış yaşıma, bir altmış daha yaşar mıyım bilmiyorum. Tevazu mu? Anlayış mı? Mütevazılık mı? Neden, N E D E N ?

Bırak diyor içimdeki kadın, bırak; gelmedi mi aklın başına hâlâ Kendini anlatmaktan, anlaşılmamaktan, değer görmek ve sevilmek için yaptıkların yetmedi mi? Kendine dön artık, özüne bir bak, her sabah öz bakımını yaparken baktığın aynadan. Kendini fark et. Ne kadar değerli ve ne kadar özel olduğunu gör artık. Sen, sen olduğun için önemlisin. Sen, sen olduğun için değerlisin. Hedeflerini belirle, gerekirse yalnız başına ilerle tek başına geldiğin hayatın yollarında.

Bu zamana kadar uğraştın da ne oldu peki. Herkes işine geldiği gibi, işlerine yaradığın kadar iyi olmadılar mı sana karşı?

En çok kırklı yaşlarımı sevdim derdim. Bugün fark ediyorum ki, ben her yaşımı ayrı sevmişim. Ayrı farkındalıklarım olmuş her yaşta. Ayrı mesafeler, ayrı birleşmeler yaşattı her yaşım bana. Tam zamanında doğmuşum, tam hak ettiğim yıllar gelmiş geçmiş ömrümden. 

Bunca derdi bunca güzelliği yaşamasam ben ben olabilir miydim?

Önemli olan kötülüğü görmek, bilmek fakat kötülük yapmamaktır diyerek başladığım hayatıma, iyiliğin ne büyük bir lütuf olduğunu öğrenerek devam ediyorum.

19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI

İçerisinde bulunduğumuz hafta Gençlik Haftası. Gençlerin bizlerden birçok beklentisi olduğunu düşünüyorum. Onlara çok güveniyorum. Gençlere iyi bir rol model olmak için elimden gelen her türlü gayreti gösteriyorum. Gençlik hem gelecek için büyük bir umut hem de enerjik bir evredir. 

Amerikalı yazar ve diplomat olan Benjamin Franklin’in de ifade ettiği gibi “Gençliği anlayamadığımız an, dünyadaki işimiz bitmiş demektir.”

Cumhuriyetimizin kurucusu büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ise “Gençlerin sağlam ve olumlu bir karakter taşımaları bilhassa önemlidir” diyerek gençliğe karşı gösterdiği hassasiyeti belirtmiştir. 

Sevgili gençler, kendini genç hissedenler, gençliğini yaşayamamış olanlar, gençlik tutkusu ve gençlik sevdalıları hepimizin, hepinizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.