Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 24.07.2025 14:17 Güncelleme: 24.07.2025 14:17

JANDARICAM

Geçen gün ekran saatimde karşıma çocuk gelişimi ile ilgili bir video çıktı. Beni hem çok güldürdü hem de düşünmeme neden oldu.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

Videoda iki yaşında bir çocuk annesinin söylediği şeylere karşı gelerek kendi isteklerini dile getiriyordu. Annesi ona belli kelimeler söylüyor, o da bu kelimelere karşı kendi düşüncesini dile getiriyordu.

Annesi PATLICAN diyor. Çocuk ise annesine PATLAMIYCAM diyerek cevap veriyor. JANDARMA kelimesine verdiği cevap ise hem söylemesi çok zor bir kelime hem de beni çok güldürdü: JANDARICAM.

Çocuk için ne söylendiği önemli değil, önemli olan kendi söylediğinin kabul görmesi.

Uzmanlar tarafından çocuk gelişiminde çok kritik bir aşama olduğu söylenen ve çoğunlukla da iki yaş sendromu olarak bilinen bu dönemde çocuklar itiraz etmeyi, kendi sözünün dinlenmesini istedikleri bir döneme giriyorlar. Çocuğun bağımsızlığını ilan ettiği ve kimlik gelişiminin başlangıcı olarak tanımlanan bu dönemde, çocuk bir birey olduğunu ve kontrolün kendisinde olması gerektiğini hissediyormuş. Bu dönemde her şeyi kendisi yapmak istermiş ve ona karşı çıkıldığı zaman da tepki gösterirmiş.

Duyguları yoğun yaşadığı bir dönemmiş. Fakat bu duyguları kontrol etmekte güçlük çekermiş. Çünkü henüz bu duyguları kontrol etmeyi bilememekteymiş.  Bu yüzden ani öfkelenmeler, ağlama krizleri, kahkaha nöbetleri ebeveynler için zor ama çocuklar için normal davranışlarmış.

Çocuk henüz ertelemeyi, sabretmeyi ve paylaşmayı bilmediği için bu dönemde her şeyi kendisinin yapmak istemesi, karşısındakinin sabrını sınaması ve aynı zamanda ters cevap vermesi de çok normalmiş.

Peki, çocuklar için normal olan bu gibi davranışları yetişkinler arasında da görmek mümkün mü? 

Önce kendimize bakmayı önererek ilişki kurduğumuz bireyleri şöyle bir gözden geçirmenizi rica edeceğim. 

Mutluluğun anahtarı ilişki kurduğumuz kişilerde gizliymiş.  Ne kadar sosyalleşip iletişime açıksanız o kadar da mutlu olurmuşuz. Yalnızlık kişiyi mutsuzlaştırıyormuş. Paylaşım ve birliktelik kişinin mutlu ve rahat bir ömür sürmesini kolaylaştırıyormuş.

Çevrenizde güzel düşünen, neşeli, sevecen ve yardımsever insanlar varsa onları kaybetmeyin. Onlar sizin can simidiniz olacaklardır. Hayatınızda arkanız dönükken sizin hakkınızı koruyabilen, sizinle her koşulda konuşabilen, size değerli olduğunuzu hissettiren, sorun odaklı değil çözüm odaklı düşünebilen bir kişi varsa onu kaybetmeyin. 

Konforlu ve mutlu bir ömür için önce kendimizi sınayıp eksiklerimizi ve olumsuzluklarımızı saptayalım. Bunları düzeltmek için aşırı çaba sarf edelim. Daha sonra da çevremizde her kim varsa onları inceleyerek, olumsuzluklarını düzeltmeyenleri hayatımızdan çıkartalım. 2 yaş sendromunu atlatamamış, dediği dedik, aksi insanlar varsa onlardan uzaklaşmak sağlığınız açısından olumlu bir girişim olacaktır. 

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.