Günlük hayatımızda farkında olmadan veya umursamazlıkla hareket ettiğimiz pek çok konudan biri çevre kirliliği. Ne yazık ki, çoğumuz bu gerçeği kabul etmek istemiyoruz. Ancak düşünelim bir kere, sabahları uyandığımızda temiz bir nefes alıp alamadığımızı, akşam üzeri bir yürüyüş yaparken soluduğumuz havanın ne kadar temiz olduğunu sorgulamalıyız.

Çevre kirliliği, sadece endüstriyel atıkların çevreye salınmasıyla sınırlı değil. Günlük aktivitelerimizden kaynaklanan küçük ihmaller de büyük bir sorun oluşturabilir. Örneğin, plastik kullanımı. Plastik kullanımı günümüzde hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ve bu küçük parçacıkların doğaya verdiği zararın boyutunu tam olarak kavramak oldukça güç. Denizlerimiz, nehirlerimiz ve topraklarımız plastik çöplerle dolup taşıyor. Bu çöpler, sadece doğadaki yaşamı etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda su kaynaklarımızı da kirletiyor ve sonuç olarak insan sağlığını tehdit ediyor.

Peki, çözüm ne olabilir? Her şeyden önce, bireysel olarak daha duyarlı ve sorumlu olmalıyız. Plastik kullanımını azaltmak, geri dönüşüm yapmak ve doğayla uyumlu yaşamak için adımlar atmalıyız. Ancak sadece bireysel çabalarla bu sorunu çözemez, toplumsal ve küresel düzeyde de eylemler gereklidir. Şirketlerin, endüstrinin ve hükümetlerin çevre dostu politikaları benimsemesi ve uygulaması, çevre kirliliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayacaktır.

Unutmayalım ki, dünya mirasımızı korumak, gelecek nesillere temiz bir çevre bırakmak için hepimize düşen bir sorumluluktur. Geleceğimizi şekillendirmek, bugünden başlayarak çevreye duyarlı bir yaşam tarzı benimsememizle mümkündür. 

Sevgi ve Saygılarımla, Mert ZAFER