Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 03.07.2025 14:29

TAŞINMA -DERNEK -İLETİŞİM

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 “Ev alma komşu al” düşüncesinden hareketle ve Ankara’da da bir evimiz olması hasebiyle burada bir ev alma fikri bize hep uzak gelmişti.  Yaşadığımız kentte ev almadık fakat birçok kişinin gönlünü aldık kanaatindeyim.

Emekli olduktan sonra birçok uğraşıma zemin hazırladığımı biliyorsunuz. Mesleğim olan gazeteciliği köşe yazarı olarak sürdürürken, Yaşam Koçluğu, Aile ve İlişki Danışmanlığı gibi işlerle de uğraşmaktan büyük keyif alıyorum. Bir de Ortamahallemiz’de açmış olduğum tanıtım dükkanım var. Bu dükkânı açtığım günden beri Akçaabat’ta hiç dikkatimi çekmeyen fakat gerçekten ihtiyaç duyulan bir boşluğu doldurmak için yıllardır düşünüp duruyordum. Nihayet Akçaabat Belediyesi Meclis Üyesi Satu Şahin Hanımefendi’nin de bu konuyu gündeme getirmesiyle birlikte ayağa kalkarak bir kadın derneği kurduk.

Dağların gülü, yaylalarımızın sarı gelinliği Zifin çiçeğinden adını alan ve öncelikle hemşehrilik anlayışına dayalı, temelinde sevgi, saygı ve nezaketin bulunduğu kadın hak ve özgürlüğünün takipçisi olan bir kadın derneğini hayata geçirdik. 

Resmi olarak Haziran ayının 16’sında kurulan derneğimize kadının yanında ve yöresinde kim varsa üye olmaya davet ediyorum. 

Zifin-Der bir kadın derneğidir. Yaşamın adı, sevginin, inceliğin ve anaçlığın göstergesi, toplumun en küçük bireyinin temel taşlarından biri olan kadın hayatımızı güzelleştirir, şefkati ve korumacılığı topluma yayar ve aile bütünlüğü için her zaman erkeğinin yanında olmanın keyfini sürer.

Erkek kadınsız, kadın da erkeksiz olamayacağı için biz Zifin-Der olarak kadın-erkek el ele yürümenin güzelliğini göstermeyi hedefliyoruz. 

Üye kayıtlarımızı da bu doğrultuda yapacağımızı bildirmek isterim. 

Kadınının yanında olmaktan gurur duyan ve kadını desteklemenin erdem olduğunu bilerek hareket eden Akçaabat’ta yaşayan tüm erkekleri de derneğimize üye olmaya davet ediyorum. Çıkın çıkın gelin:)

Bu hafta son olarak sizlere üzerinde oldukça fazla düşündüğüm bir konudan bahsetmek istiyorum: Hissettirebildim mi? Hissedebildim mi?

Günlük ve özel hayatımızda birçok kişiyle çeşitli iletişim araçları ile iletişim kuruyoruz. Bu iletişimlerde ne kadar doğru anlayıp ne kadar doğru anlatabiliyoruz hiç düşündünüz mü? 

Birçok kişi söylediğinin karşı taraftan anlaşılmadığını düşünürken, anlatamadığını hiç düşünmez. 

Gerçekten anlatmak istediklerimizi açık ve net bir dille söyleyebiliyor muyuz? Ya da söylediklerimiz karşı tarafa ne kadar yakın gelmekte?

Geçenlerde, telefon aracılığı ile bir şirket yetkilisiyle görüştüm. Taşınırken arıza yapan makinam için parça gerekiyordu. Bu parçanın ne zaman takılacağı konusunda bilgi almak ve çok müşkül bir durumda olduğumu iletmek için aradığımı bildirdim. Karşı taraf konudan haberdar olduğunu ve gün içerisinde sorunumu halledeceklerini söylediğinde sevincimi saklamadan “Çok sevindim. Beni çok mutlu ettiniz Allah da sizi mutlu etsin” dediğimde karşımda bulunan yetkili küçük bir sessizlikten sonra şaşkın bir ses tonuyla teşekkür ederek telefonu kapattı. 

Bu görüşmenin ardından hissettirme konusunda ki düşüncelerimin hiç de gereksiz olmadığını gördüm.

Sevginizi, inceliğinizi, yardım severliğinizi, mutluluğunuzu, öfkenizi, kırgınlığınızı ve aklınıza her ne duygunuz geliyorsa karşı tarafa anında ve anlaşılır bir şekilde iletmekten çekinmeyin. İletişim duygu ve düşüncelerimizi karşı tarafa aktarma biçimidir. 

Öfkemizi iletmek için biraz düşünmemiz gerekiyorsa da sevgi ve şefkatimizi anında iletmekten geri durmayın.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —