Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 18.09.2025 15:01 Güncelleme: 18.09.2025 15:01

YENİDEN BAŞLAMAK

Yaşam bizleri yorar, zorlar, başarısızlıkla cezalandırabilir.


GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

Bizim yapmamız gerekense YENİDEN BAŞLAMAK, hepsi bu. Aldığımız birçok karar, giriştiğimiz birçok iş, ilişki kurduğumuz birçok insan bize hata olarak geri dönebilir. Önemli olan bu hatalardan gerektiği gibi ders çıkartabilmektir. Çünkü seçimlerimiz her zaman bize uygun olmayabilir.

Geçenlerde epeydir görmediğim hatta iletişimi kestiğim bir arkadaşımla sosyal medya aracılığı ile tekrar iletişim kurdum. Genç kızlık dönemimde bolca anı biriktirdiğim, yaklaşık 30 yılı aşkın bir süredir hiç haber almadığım hatta aklımın ucundan dahi geçmeyen, görüştüğümüzde ise kaldığımız yerden devam ettiğimiz ve hatta anılarımızla kaynaşıp gülerek uzun sohbet ettiğim arkadaşım “Biliyor musun, ben yeniden başladım” dedi. Pek anlam veremesem de “Neye yeniden başladın?” diye sormadan edemedim. “Ben, hayatıma yeniden başladım.” yanıtını verdi ve başladı anlatmaya:

“50 yaşımın üzerine çıktım ve ancak aklım başıma geldi. Bundan 33 yıl önce başarılı ve mantıklı bir evlilik yaptım. Güzel evlatlar dünyaya getirdim. Hayatımı aile birliğini oluşturmak, eşime yaraşır bir eş ve mükemmel -ne demekse- anne olmak için yaşadım. Tek istediğim sevilmek, sayılmak ve değer görmek olduğunu bilmeden herkesi mutlu etmek için çalıştım, çabaladım. Ailemizde -ben hariç- her derde deva oldum. Ailemiz yetmedi konu komşu, akraba, eş dost kim varsa sanki sadece benim görevimmiş gibi dertlere deva, hastalıklarına şifa olmak için çok koştum, çok yoruldum. Bir de marifetmiş gibi onlar kendilerini kötü hissetmesinler diye yaptığım işin önemsiz olduğunu önce kendime sonra da onlara söyledim. Böyle olunca da önceleri ‘yoruluyorsun’ diyenler demez oldu, ‘koşma’ diyenler koşmamda bir sakınca görmedi, ‘yapma’ diyenler yaptığımın farkına bile varmadı hatta benim için yaralayıcı isteklerini yerine getirmem unutulup gitti. Bunların farkına varmam da epey uzun zaman aldı. 

Şimdilerde düşünüyorum da ne çok sevgi dilenmişim ne çok beyhude ilgi beklemişim ne çok teşekkür ne çok özür ne çok anlayış beklemiş durmuşum. Ama bunları bir kez dahi dile getirmemişim. Ne çok suç işlemişim değil mi? Tek bir eylemle bir dizi suç işlemişim. Kime karşı mı? Tabi ki kendime karşı.”

Arkadaşımın konuşmasını dinlerken birçok kişi gözümün önünden geçti, birçok olay, birçok hayat, birçok yaşam...

Aslında kendimize itiraf edemesek de aynı duyguları pek çoğumuz yaşamıyor muyuz? Kendimize hiç mi ters düşmedik, hiç mi sevgi göstergesi altında ezilmedik, hiç mi hakkımız olmadığını düşünerek karşı tarafın yapmadıkları karşısında kendimizi suçlamadık, hiç mi bizden beklendiği için zoraki de olsa yaptığımız şeyler olmadı mı? 

“Benim için yeniden başlamak, karşıdan bir şey beklememek anlamına geliyor” dediğinde düşüncelerden sıyrılıp merakla sordum. “Senin için yeniden başlamak neymiş?” diye sordum:

“Vallahi ben de tam adını koyamadım fakat yeniden başlamak için fazla bir şey yaptığım söylenemez. Sadece artık yemek yaptığımda ‘eline sağlık’ denmesini beklemiyorum, ütülü bir giysi giydiklerinde de ‘hakkını helal et’ demelerini beklemiyorum. Yaptığım fedakarlıktan sonra bunu bildiklerini anlamak da beni pek ilgilendirmiyor. ‘Bugün ne yapacaksın/’ diye sormamaları da ‘birlikte bir süre vakit geçirelim’ dememeleri de içimi acıtmıyor artık. Sabah kahvaltısından sonra öğle yemeği için ne pişireceğimi sormaları da eskisi kadar önemli değil. Akşam eve geldiklerinde bıraktıkları dağınıklığı topladığım için bir şeyleri bulamadıklarını söylemeleri de pek umurumda değil. Zaten bunların birçoğunu da yapmaz oldum. Şimdiye kadar yaptığım birçok şeyi görmemişler, bundan sonra mı görecekler?

Artık günümü kendim nasıl istiyorsam öyle geçiriyorum. Görmedikleri ben, şimdi de onları görmemeyi tercih ediyorum. Benden istenmeyen hiçbir şeyi sunmuyor ve istenilenleri de kendime zarar vermeden onlara sunacaksam sunuyorum” dedikten sonra da “Aman be Huzur bu hayatı nasıl yaşarsan öyle geçiyor. Ben mutlu olmayı seçtim. Yorulmadan, zorlanmadan, surat asmadan, tedirgin olmadan. Elimden gelenin dışında hiçbir şey için fazla uğraşmadan, düzenimi bozmak zor geldi bana. Ben de düzenimi değil ama kendimi bozdum.”

Sevgili okurlar bu yazdıklarım sizlere de pek yabancı gelmemiştir diye düşünüyorum. Bu anlattıklarımdan yola çıkarsam, şimdiye kadar gördüğüm, yaşadığım ve deneyimleme imkânı bulduğum birçok eğitim ve yaşam tecrübem bana şunu söylüyor:

Hayat kısa. Önce sen kendine değer vereceksin, önce sen kendini seveceksin, önce sen kendini dinleyeceksin. Önemli olan bu dünyaya güzel anılar ve yaşam bırakabilmek. Kimse kimseye durduk yere değer de vermez, sevgi de göstermez fakat vermesi gereken değer ve sevgiyi de esirgeyemez. Esirgeyenden biz de esirgemeliyiz. 

28 yıllık arkadaşlarımla bir tek fotoğraf karesi ile vedalaştım. Çünkü ben bana yapılan davranışı hak etmemekle birlikte istenmediğim yerde olmayacak kadar da gururlu bir kadınım.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.