Huzur KORKMAZ TOPAL - Yaşam Koçu

Tarih: 12.12.2025 10:20

ÖZÜR DİLİYOR VE ŞÜKREDİYORUM

Facebook Twitter Linked-in

GÖRDÜKLERİM DUYDUKLARIM

Huzur KORKMAZ TOPAL

Yaşam Koçu

huzur06peri@gmail.com

 Sabahları erken kalkmanın işkence geldiği yıllarda bu işkence olayını ne çok abartmışım da zevk almak diye bir duygunun yanından dahi geçememişim.

Mutluluğu sadece kendi duygularımda aramışım da karşımdakinin duyguları olduğunu hiç düşünmemişim. 

Kendi rahatımdan ve zevkimden ödün vermenin ızdırabını yaşarken karşımdakinin de bir konfor alanı olduğunun hiç farkına varmadan yaşayıp gitmişim.

Sevgili BEN!.. 

İnatla kendi hayatının güzel ve doğru olduğunu iddia ederek, karşındaki bireylerin de bir hayat yaşadığının farkına varmadın. 

Kendi alışkanlıklarından ve zevklerinden vazgeçmemek için sonuna kadar mücadele ederken mücadelenin aslında tek taraflı olmadığını görmedin. 

Kendine bir alan açılmasını beklerken o alana sadece senin değil herkesin ihtiyacı olduğunu düşünmedin. 

Senin için önemli olan duyguların karşındaki insan için ne ifade ettiğini düşünmeden neden sadece kendi duygularına kulak verdin?

Ortak karar almanın ne demek olduğunu öğrenmeden oluşturduğun çekirdek ailende neden sadece senin kararlarının yürürlüğe girmesini istedin de karşındaki kişinin kararlarına saygı duymadın?

Neden senin öğrendiğinin doğruluğunu araştırmadan karşındaki kişiye sadece bunların doğruluğunu kanıtlama çabasına girdin?

Adım adım evliliğe yaklaşırken, düğüne bir hafta kala -bilmiyorum nereden bu konuya geldik- kayınvalidem sadece annelik içgüdüsü ve korumacılığı ile  “benim oğlum kahvaltısı hazır olmadan ve hatta çayı dökülmeden yataktan kalkmaz” diyerek beni uyardığında ilk aklıma gelen, “anneciğim ben de kızarmış ekmek kokusunu almadan, hatta saçım okşanmadan yataktan kalkamam, o benim ekmeklerimi kızartır ben de onun çayını dökerim, gül gibi geçinip gideriz” demek yerine sustum ve onun çocuğuna olan bencilce düşkünlüğünü anlamaya çalışmadan değersizlik duygusunu aldığım  için ilk özrü kendime etmeliyim.

Sırf kayınvalidem tarafından uyarılmayı kendime yakıştıramadığım ve her kahvaltıda bana yüklenen değersizlik duygusuyla baş etmek yerine eşime kahvaltı hazırlamanın bir yenilgi olduğunu düşünüp, her kahvaltı masasına zevkle değil de yenilmiş bir sporcu gibi oturduğumdan, kahvaltının güzelliğini aileme yaşatamamış olduğum için ikinci özrüm çekirdek aileme gelsin.

Bir anneye bencilliği yakıştıramadığım kayınvalidemin bencil biri olduğunu kabullenip bu insanla nasıl kaliteli zaman geçirebilirim diye düşünmek yerine sadece ve sadece inatla onun hatalarını gösterip kendimi aklatmak için zaman harcadığım için hayattan da özür dilerim.

Hayatın tadını anlamak yerine yaşamımda sadece kayınvalidem varmışçasına geçirdiğim mücadeleye şahitlik yaparak tatsız zaman geçirdiğim için eşimden, çocuklarımdan, yakın çevremden ve boşa harcadığım zamanımdan da özür dilerim. Üstelik bu özrün, geri alamadığımız tek şey olan zamandan ötürü hiçbir işe yaramayan bir özür olduğunu bile bile.

Temizlik bağımlılığım ve simetri hastalığım yüzünden ailemle kaliteli anlar biriktirmek yerine temizlik ve düzenden başka bir şeyin beni mutlu etmesine izin vermediğimden kaçırdığım anlardan özür dilerim. 

Yarın evde her objenin yerli yerinde olması için uykusuz kalarak, sabahları geç kaldığım için zevkle değil koşarak hazırladığım beslenme çantalarından, o yiyeceklere sevgimi katamadığım için özür dilerim.

Sırf koku ve görüntü kirliliğinin önüne geçmek adına zevkle zaman geçireceğimiz deneyler yaparak hayatı deneyimlemelerine izin vermediğim için bir kez daha çocuklarımdan özür dilerim. Her bir düzensizlik, yaşanmışlığın belirtisidir. Bunu çok geç öğrendim.

Bu listeyi uzatmak çok mümkün, sizlerin de özür dilemeniz gereken şeyler var mı? Bir düşünün ve fazla zaman kaybetmeden özrünüzü dileyerek hayatınıza kaldığınız yerden fakat bu sefer hatalarınızın yerine öğrendiklerinizi ve deneyimlerinizi koyarak devam edin. 

Sevgili BEN!..

Bu kadar özürden sonra şimdi sıra şükretmekte.

Hayatıma giren her insan için şükürler olsun.

Eş ve iş seçimlerimde ‘iyi ki’ diyebildiğim için şükürler olsun.

Çocukluktan çıkıp, yetişkin bireyler olan çocuklarımı iyi ki böyle yetiştirmişim diyebildiğim için şükürler olsun.

Hatalarımdan deneyim kazanmayı öğrenebildiğim için şükürler olsun.

Zararın neresinde olursam olayım döndüğüm için şükürler olsun.

Çevremdekilere kızmak yerine onları anlamaya çalışmayı öğrendiğim için şükürler olsun.

Ailemin değerini acı bir olay yaşamadan öğrendiğim için şükürler olsun.

Kızmadan önce anlamaya çalışmak gerektiğini gördüğüm için şükürler olsun.

Beni hiç anlamıyorlar diyerek içime kapanıp, görmelerini beklemek yerine hislerimi dile getirmeyi öğrendiğim için şükürler olsun.

Çocukluğumla barışıp, yaralarımı sarmayı becerebildiğim için şükürler olsun.

Özür dileyerek hatalarımı düzeltmeyi öğrendiğim için şükürler olsun.

Karşımda ki kişinin ne yaşadığını bilmeden yargıladığım zamanlardan ders çıkardığım için şükürler olsun.

Rica ederek talep etmeyi, teşekkür ederek memnuniyetimi ve özür dileyerek suçumu bildiğimi öğrendiğim için şükürler olsun.

Bu listeyi daha da uzatmak mümkün elbette. Peki sizler nelere şükrediyorsunuz? Bir düşünün ve şükürlerinizi çoğaltmak için harekete geçin.

Sevgi, saygı ve nezaketle kalın.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —